"Önümde duran acılı kanat dolu devasa tabağı fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | لا بد وأنكم لاحظتم طبق أجنحة الدجاج العملاق الذي أمامي |
Eğer 40'lı ve 50'li yıllarda Karayipliler'in gelişine ait bazı fotoğraflara rastladıysanız, birçok erkeğin fötr şapka taktığını fark etmişsinizdir. | TED | إذا رأيتم بعض الصور للكاريبيين يصلون في الأربيعينيات والخمسينيات ربما لاحظتم أن كثيراً من الرجال كانوا يرتدون قبعات |
Umarım buradaki tesadüfü fark etmişsinizdir. | TED | أتمنى أن تكونوا قد لاحظتم المصادفة هنا. |
Aramıza yeni katılanlar var, fark etmişsinizdir. Lütfen, onlara sıcak davranın. | Open Subtitles | ستلاحظون وجود وجوه جديدة هنا، فضلاً، اجعلوهم يشعرون بالراحة |
Bir ara aramızda garip bir... gerilim olduğunu fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | ربما لاحظتما أنه كان هناك توتر غريب بيننا لبعض الوقت |
Bunca yıl yaptığı şeyleri bildiğinizden dolayı bir şeyler fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | لأنه ولفعل ما يفعله طوال هذه السنوات لابد وأنك لاحظتِ شيئًا ما |
Dinleyin millet, serserinin teki için çalıştığınız fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | اسمعوا يا رفاق قد ينال ذلك اهتمامكم أنكم تعملون لصالح شخص حقير |
Belki fark etmişsinizdir, size gösterdiğim videoda bazı şeyleri es geçtim. | TED | ربما لاحظتم أنه بقي شيء من الفيديو الذي أريتكم إياه |
fark etmişsinizdir, bastığımız bu ürün oldukça özel bir yapıya sahip, burada bir örneğim var, bu yapıyla ilgili. | TED | ربما قد لاحظتم أننا نطبع هيكلًا محددًا، ولدي مثال صغير هنا. |
fark etmişsinizdir. 255'e haddi bildirildiğinde 44, kana susamış bir haldeydi. | Open Subtitles | إنّي متأكدٌ أنّكم لاحظتم حينما ضجًّ المتسابق رقم 255، فبدى رقم 44 وأنّه على وشك قتل أحدٍ. |
Muhtemelen Kamp 8'de tel örgülerin olmadığını fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | ربما لاحظتم أنه لا وجود لسياج حول معسكر 8 |
Günaydın, "İçki içme sebeplerim", fark etmişsinizdir, aramızda yeni birisi var. | Open Subtitles | صباح الخير يا أسباب شربي للكحول لا بد أنكم لاحظتم وجود وجه جديد في مجموعتنا |
Eminim şu ana dek masada iki silah olduğunu fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | أنا متأكد الآن بأنكم لاحظتم السلاحين على الطاولة |
Bugün koridorlarda ziyaretçilerimiz olduğunu fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | ربما تكونوا قد لاحظتم أننا عندنا بعض الضيوف في الردهات اليوم |
Bugün sınıfımıza yeni bir öğrenci geldiğini fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | ستلاحظون أنّ لدينا تلميذاً جديداً بالصف اليوم. |
Onlara sigara içebileceklerini söylediğimi fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | garden club ستلاحظون أننى سمحت لهم بالتدخين .. |
Ambulansları kovalamaya geldiyseniz, hiç ambulans olmadığını fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | إن كنتما تبحتان عن مصابين ليوكلاكما، فلا أحد هنا إن لاحظتما |
Sevgili matmazel, Casablanca'da insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | سيدتي العزيزة، لربما لاحظتِ |
Dinleyin millet, serserinin teki için çalıştığınız fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | اسمعوا يا رفاق قد ينال ذلك اهتمامكم أنكم تعملون لصالح شخص حقير |
Muhtemelen onun bu dünyaya ait biri olmadığını fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | ا"لابد وأنكى قد لاحظتى . أنه ليس من هذا العالم |
Belki fark etmişsinizdir, beyzbol ve pizza karşılaştırmasında, beyzbolda hep emirler var. | TED | لابدّ أنك لاحظت في نموذج مقارنة البيسبول والبيتزا, تحت البيسبول يوجد أوامر فقط. |
Eminim hepiniz sokaklarımızda çağdışı görüntülerin tekrar ortaya çıktığını fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | آنا متآكد بإنكم لاحظتو عودة الدماء لشوارعنا |
-Çelik konstrüksiyonu fark etmişsinizdir. -Onun burada ne işi var? | Open Subtitles | أنت سَتُلاحظُ البناءَ المعدني بِحقّ الجحيم ماذا يَعمَلُ هناك؟ |