Dört kız kayıp ve biri terk edilmiş bir arabayı fark etmiyor. | Open Subtitles | 4فتيات مختفيات و احدهم لا يلاحظ سيارة مهجورة نعم ما الجديد ريد؟ |
Şeref listesine giriyorum ama babam fark etmiyor çünkü ceza alıyorsun. | Open Subtitles | أفعل لوحة الشرف، أبي لا يلاحظ لانك تتأخرين |
Şüphesiz bunu kendisi fark etmiyor, ama tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | ولا شك أنه لا يدرك ذلك بنفسه، لكنه قد يكون خطراً |
- Hayal dünyasında yaşıyor. Gücünün asâdan kaynaklandığını bile fark etmiyor. | Open Subtitles | إنه لا يدرك حتى أن قوته في العصا |
İnanıp inanmamam senin için fark etmiyor... değil mi? | Open Subtitles | انت قلت انه لا يهم سواء صدقت ام لا اليس كذلك |
Kiminle konuştuğum hiç fark etmiyor. | Open Subtitles | سأرى هذه الانقسامات تنقرض يبدو أنه لا يهم من الذي أتحدث أليه |
Acaba?" diyorum; çünkü birden susuyor ve gittiğimi fark etmiyor. | Open Subtitles | لأنه يصبح هادئ للغاية و لا يلاحظ عندما أبتعد |
O hiçbir şey fark etmiyor. | Open Subtitles | لكنّه لا يلاحظ ذلك |
İnsanlar senin çeyreğinin rakun olduğunu fark etmiyor. | Open Subtitles | لا يدرك الناس أنّ ربعكَ راكون ولذلك... |
Onun bir orospu olduğunu fark etmiyor. | Open Subtitles | انه لا يدرك انها عاهرة |
Kazanıp kazanmamak senin için fark etmiyor, senin için önemli değil zaten. | Open Subtitles | لا يهم سواء تربح او تخسر ، فهو لا شيء إليك على أية حال |
Sarayda kiminle konuştuğum hiç fark etmiyor. | Open Subtitles | يبدو أنه لا يهم من الذي أتحدث إليه في البلاط |
Bu çapkın ayaklarıyla numara mı yapmıyorsun bilmiyorum ama sanırım bir süre sonra, çok da fark etmiyor. | Open Subtitles | لم أدري إن ما كان دور اللعوب كله تمثيلاً، ولكن بعد فترة أعتقد أنه لا يهم حقًا |