ويكيبيديا

    "fark ettim ki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أدركت أن
        
    • لاحظت أن
        
    • أدركت أني
        
    • أدركت أنّي
        
    • لقد أدركت
        
    • ادركت ان
        
    • ادركت انني
        
    • أدرك أنه
        
    • أدركت أنّ
        
    • أدركتُ أن
        
    • استوعبت
        
    • أدركت أنني
        
    • وادركت
        
    • فلقد لاحظت
        
    • ذلك أدركت
        
    Beşinci sorudan sonra, fark ettim ki... - ...annem sıkıştırıyordu! Open Subtitles عن الحق بعد السؤال الخامس أدركت أن والدتي والمرج لي.
    Sonra fark ettim ki vücudum savaşın insanlara yaptıklarının en iyi örneğiydi. TED ومن ثم أدركت أن جسدي كان، بأكثر من طريقة، نموذج حي لما يمكن للحرب فعله بأي شخص.
    Dün gece yapacaktım ama sonra gözlerine baktım ve fark ettim ki benimle gerçekten seks yapmak isteyen birisini bulmak çok zor. Open Subtitles كنت سأفعل ذلك بالأمس ، ولكن عندما نظرت خلال عينها لاحظت أن كم من النادر أن تقابل شخص مستعد للقيام بالجنس معك
    Ama sonra, fark ettim ki o piksellerle aynı zamanda oynamayı da istiyordum. Ve oraya küçük bir kamera koydum, TED لكن لاحقاً، أدركت أني أريد ان أتفاعل مع هذه البكسلز أيضا، فوضعت كاميرا صغيرة في أعلى الخوذة أيضا،
    Ben de seni bekletecektim ama sonra fark ettim ki ben bir erkeğim. Open Subtitles أنا أيضًا كنت سأجعلك تنتظرين، ثم أدركت أنّي رجل.
    Sonunda fark ettim ki kahvem dünyadaki diğer pek çok şey gibi her kesimden inanılmaz sayıda insanın çabasının birleşimini gerektiriyor. TED لقد أدركت أن قهوتي مثل بقية الأشياء الكثيرة في العالم، تتطلب عملًا مشتركًا لأعداد هائلة من البشر من مختلف المهن والتخصصات.
    İşte o an fark ettim ki, bu bilim insanlarıyla çalışabilme imkanım vardı. Böylesi bir fırsata hemen atlayıverdim. TED وبعدها ادركت ان هناك فرصة لي للتعاون مع هؤلاء العلماء، واقتطفت تلك الفرصة
    Önce bir şarkı yazdım ama fark ettim ki Closing Time'i taklit etmişim. Open Subtitles اولاً، لقد كتبت اغنية وبعدها ادركت انني استوحيتها بشكل اساسي من "الوقت القريب"
    İleriye, daha ileriye gittim ve gittikçe fark ettim ki bütün bilim dalları birbiriyle bağlantılı. TED سوف استمر في الذهاب أبعد من ذلك، وبينما استمررت، أدركت أن جميع مجالات العلوم مترابطة.
    Aslında tam o an fark ettim ki, Zaraeeb semti algı konusunu ele almak için en iyi şartları sunuyordu. TED إذًا وفي هذه اللحظة بالذات أدركت أن مجتمع الزرايب هو النطاق الأفضل لطرح موضوع التصور والفهم.
    Bir de fark ettim ki, bilgilendirilmiş toplum kurmak için bizim de iş hayatının üzerinden geçmemiz gerekiyor. TED لذا فقد أدركت أن علينا المرور عبر أعمال بناء مواطنة مستنيرة.
    Hikâyeye baktığımda fark ettim ki Jericho Yolu'nun takma adı var. TED بالنظر إلى القصة، لاحظت أن لطريق أريحا لقب.
    O zaman fark ettim ki, yozlaşma, büyük yozlaşma, sistematik yozlaşma yapmaya çalıştığımız her şeyi baltalıyordu. TED في هذا الوقت, لاحظت أن الفساد, هذا الفساد الكبير الفساد المنهجي المنظم كان يضعضع أساس كل ما كنا نحاول فعله
    Gördüğümde fark ettim ki, bir şekilde atlatmıştım artık. Open Subtitles بعد رؤية ذلك، أدركت أني قد تخطيت المرحلة الحرجة.
    Ama oraya yaklaştıkça fark ettim ki henüz başka insanların yanında olmaya hazır değilim. Open Subtitles كلّما اقتربنا أدركت أنّي لستُ مستعدًّا للتعايش مع أناس آخرين
    fark ettim ki seninle beraberken kendimi gol atmaya yönlendirmiyorum. Open Subtitles لقد أدركت عندما أكون معكي لست كالشخص الذي يركض بإتجاه المرمي
    Sonra, birdenbire fark ettim ki, bu iki sayfa arasındaki bütün bir sayfa yırtılıp alınmış. Open Subtitles ثم, فجأة, ادركت ان هناك ورقة بالكامل تم قطعها من هذا الخطاب المزدوج
    Her neyse, şunu fark ettim ki uzun zamandır kendimi aileme bu kadar yakın hissetmemiştim. Open Subtitles على اية حال انا فقط ادركت انني لم اكن قريبا الى عائلتي هكذا منذ وقت طويل
    fark ettim ki... ..bu dükkanda tek bir gerçek dostum var. Open Subtitles تعلم؟ بدأت أدرك أنه لدي صديق حقيقي واحد في هذا المحل
    Daha sonra fark ettim ki, nasıl bir hayat yaşayacağıma kendim karar vereceğim. Open Subtitles ثم أدركت أنّ الأمر يعود إليّ لأقرّر أي نوع من الحياة عليّ عيشها.
    Sonra da fark ettim ki biri çılgın hayatımı zaten paylaşıyor. Open Subtitles و حينها أدركتُ أن شخصا ما قد شارك معي هده الحياة
    Ve fark ettim ki, sebep hemşireler değildi ve kendim değildim, burgerler değildi. Open Subtitles وبعد ذلك استوعبت , ليس الممرضات وليس أنا , بل ليس حتى . البرقرز , إنهم المرضـى
    Ancak karanlıkta aranırken fark ettim ki, daha önce sahip olmadığım seçenekler yüzünden felç olmuştum. TED ولكني بحثت في الظلام أدركت أنني في الواقع كنت مشلولاً من قبل الخيارات العديدة التي لم تكن لدي من قبل.
    Biraz düşündüm ve fark ettim ki sen benim Kryptonlumsun. Open Subtitles لقد كنت اعطيه الكثير من تفكيري وادركت انك من تضعفيني
    Affedersiniz bayan, fark ettim ki... Open Subtitles أرجو المعذرة انستي, فلقد لاحظت...
    Ama sonra fark ettim ki bunlar altından değil, pirinçtenmiş. Open Subtitles ولكن بعد ذلك أدركت أنّها ليست من الذهب، و إنّما من النحاس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد