Senin ne yapıp, ne yapmaman bir fark yaratmıyor, Charlie. Hikaye, bozuk. | Open Subtitles | لا يُشكل فارقاً إذا ما كان إرتكبها أم لا فالقصّة تشوبها الريّبة |
Senin için bir fark yaratmıyor. | Open Subtitles | هذا لن يُشكّل فارقاً بالنسبة لكِ |
Evet, onu kimin öldürdüğünü öldüren kişinin cezalandıracağını bilmek daha iyi hissettirmiyor zerre kadar fark yaratmıyor. | Open Subtitles | أجل، إنه لا يبدو جيداً... معرفه من قتله ومعرفة أنه سيُعاقب إن هذا لا يصنع أي فارقاً |
Lanet olası bantın bir fark yaratmıyor. | Open Subtitles | شريطك الأنبوبىّ اللعين لن يُحدث فارقاً |
Muhtemelen sana bir fark yaratmıyor. | Open Subtitles | ربما لن يشكل ذلك فارقاً بالنسبة لك, |
Öldürme sebebin bir fark yaratmıyor. | Open Subtitles | مُصوّغ القتل لن يُحدث فارقاً. |
Öldürme sebebin bir fark yaratmıyor. | Open Subtitles | سبب القتل لن يضع فارقاً. |