Ama son sekiz yıldır... ...tamamen farklı birşey yapıyorum. | TED | لكن على مدى الثماني سنوات الماضية, فعلت شيئا مختلفا تماما. |
Tamam, ben etrafa bakıyorum... ve senden gözüne olağanın dışında gelen şeyi söylemeni istiyorum... farklı birşey, her ne olursa. | Open Subtitles | حسٌ، أريدك أن تنظر حولك أترى اية شىء غير ملائم شيئا مختلفا, أي شيء على الإطلاق |
Bazı şeylere alışkın olduğunu biliyorum ama biz farklı birşey yapacağız. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك متعودة على أمور كثيرة لكننا سنفعل شيئاً مختلفاً |
-Anlamıyorum. Spor yapıyorum. farklı birşey yemedim. | Open Subtitles | أنا أمارس نفس التمرينات، لم آكل شيئاً مختلفاً |
Onun için burada, farklı birşey deneyeceğiz. | Open Subtitles | ،لذا هنا بالأكاديمية نحاول تجريب أمر مختلف |
Aşk güçlü birşeydir. farklı birşey. | Open Subtitles | الحب شيئ قوى ، إنه أمر مختلف |
farklı birşey, bana ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لقد كان شيئاً آخر ... لقد كانت بحاجة لى |
çünkü harika bir hayatım var, ve eğer farklı birşey yapsaydım, | Open Subtitles | لأنه لدي حياة عظيمة وإن كنت قد قمت بأي شيء مختلف |
Ve hiç kimse artık farklı birşey bilmeyecek. | Open Subtitles | ولن يلاحظ أى شخص أى شىء مختلف |
gerçekten de "Cala a boca, Galvao" anlamı çok farklı birşey. | TED | "كالا أ بوكا، غالفاو" في الواقع تعني شيئا مختلفا تماما. |
Bütünüyle farklı birşey olurdu. | Open Subtitles | قد تكون شيئا مختلفا كليا |
Her katta farklı birşey yaparsın. | Open Subtitles | و تفعل شيئا مختلفا في كل طابق |
- Evet... farklı birşey yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن اريد ان افعل شيئا مختلفا! |
farklı birşey yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن اريد ان افعل شيئا مختلفا! |
Avladığımız onca iğrenç şeye rağmen, buraya bayağı farklı birşey inşa ediyorsunuz. | Open Subtitles | إما أننا سنقوم بالصيد على نطاقٍ أوسع بكثير أو أنك تبني شيئاً مختلفاً تماماً هنا |
farklı birşey olmalı. | Open Subtitles | يَبدو إنهم يحملون شيئاً مختلفاً |
Herkes farklı birşey söylüyor. | Open Subtitles | كل شخص يقول شيئاً مختلفاً |
Bu yıl daha farklı birşey istiyorum. | Open Subtitles | أردت شيئاً مختلفاً هذه السنة |
...ama kareografi tamamen farklı birşey. | Open Subtitles | و لكن تصميم العرض ... أمر مختلف تماماً. |
Cenevre konferansı tamamen farklı birşey. | Open Subtitles | مؤتمر جنيف أمر مختلف تماماً |
farklı birşey, bana ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لقد كان شيئاً آخر ... لقد كانت بحاجة لى |
Fakat origaminin yasalarına uyarsak, bu şablonları, kendisi de çok çok basit olan başka bir şablonun içersine koyabiliriz fakat hepsini bir araya getirince, biraz farklı birşey elde ederiz. | TED | ولكن إذا اتبعنا قوانين الأوريغامي يمكننا تحويل هذه النماذج إلى أشكال مطوية يمكن أن يكون بحد ذاته شيء بسيط للغاية ولكن عندما نجمعها مع بعضها البعض، نحصل على شيء مختلف |
Bu çok farklı birşey. | Open Subtitles | .هذا شىء مختلف تماماً |