Biliyor musun, kısa bir an olsa bile farklı olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أتعلم، لفترة قصيرة، اعتقدت حقا أن هذا سيكون مختلفاً. |
Oh, artı, bu sabah uyandığım zaman, ben de bu günün daha farklı olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | بالاضافةإلىأننيعندمااستيقظتهذاالصباح , ظننت أن اليوم سيكون مختلفاً أيضاً |
Bugünün sonucunun farklı olacağını düşünmene sebep olan ne? | Open Subtitles | وماالذي يجعلك تظن بنتائج اليوم ستكون مختلفه |
Büyük hedef ama işin neden farklı olacağını düşüneyim? | Open Subtitles | أنه هدف كبير .. و لكن ما الذى يدعونى لأن أظن أن الأمور ستتغير هذه المرة |
Konuşmamızın farklı olacağını düşünmüştün, değil mi? | Open Subtitles | اعتقدت أن حديثنا سيكون مختلفا أليس كذلك؟ |
Mary’nin hikâyesini duyan çoğu insan, sezgisel olarak birebir görmenin edinilen bilgiden tamamen farklı olacağını savunuyor. | TED | لمعظم الناس التى تسمع قصة مارى، التى تبدو بديهية واضحة لرؤية الألوان الواضحة سوف تكون مختلفة تماما عن تعلمها |
Hayatım boyunca hep birilerini bekledim. Neden farklı olacağını düşündüm bilmiyorum. | Open Subtitles | هل تصدق أنني سأتحمله طوال عمري اعتقدت أن الأمور ستكون مختلفة |
Bizi terk eden adamdan farklı olacağını beklemiştim... | Open Subtitles | أعتقدت انه سيكون مختلفاً عن الشخص الذي رحل وتركنا في الماضي |
Babam, kardeşim ve kocamdan farklı olacağını düşünmek için ortada hiçbir neden yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك اي مؤشر انه سوف سيكون مختلفاً عن زوجي ، اخي ، زوجي |
Ama yine de bizler geleceğin her nasılsa farklı olacağını hayal ederiz. | Open Subtitles | و عم هذا نتخيل بأن المستقبل سيكون مختلفاً بطريقة ما |
44 numaralı evrenin de farklı olacağını düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا ارى أي سبب يدعو للشك أن الكون رقم 44 سيكون مختلفاً |
Çünkü geçen haftadan farklı olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لأنني, حقاً اعتقدت أنه سيكون مختلفاً هذا الأسبوع |
Neden bu kez farklı olacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما الذى يجعلك تعتقد أن هذه المره ستكون مختلفه |
Bu sefer farklı olacağını söyle. | Open Subtitles | اخبرنا ان هذه المره ستكون مختلفه |
Farklı görünürse farklı olacağını sanıyor. | Open Subtitles | تظن أنها إن غيرت مظهرها ستتغير |
Şimdi durumun farklı olacağını nereden çıkarıyorsun? | Open Subtitles | فما الذى يجعلك تعتقدين أنَّ الأمور ستتغير الآن ! |
Bunu ikimizde biliyorduk.Seninle farklı olacağını düşündüm. | Open Subtitles | كلانا يعلم ذلك. اعتقدت انه سيكون مختلفا معك. |
Neden Amerika'da her şeyin farklı olacağını düşünüyorsun ki? | Open Subtitles | لماذا تظن أن الأمر سيكون مختلفا في أمريكا؟ |
Nasıl olduğunu bilmiyorum, o yüzden söylediklerimizi. yani yazdıklarımızı tekrar okuyup, en sona geldiğimde, sonunun farklı olacağını umuyorum. | Open Subtitles | أجهل ما حدث، لذا أظل أقرأ ما قلناه... بالأحرى، ما كتباه... أملاً عند الوصول للنهاية، ربما الخاتمة تكون مختلفة. |
Bir anda, kızımın hayatının benimkinden çok daha farklı olacağını düşündüm. | TED | ففي تلك اللحظة أدركت أن حياة ابنتي ستكون مختلفة جداً عن حياتي. |
Ancak bu sefer ciddi anlamda daha farklı olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | كما هو معلومٌ بالنسبةِ لكِ ولكني في هذا الظرف، أعتقد أن الأمر مختلف |
Borden'ın onlardan farklı olacağını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | لذا ما الذي يجعلكِ تعتقدين أن (بوردين) سيكون مُختلفاً عنهم ؟ |
Bilimin müzikten farklı olacağını düşünmüştüm, ama o da aynı. | Open Subtitles | اعتقدت أن العلم سيكون مختلف عن الموسيقى, لكنه متشابه |