Gerçek şu ki lüksün çok farklı türleri var. Göreceli lüks de var, zengin olmayan insanlar için. | TED | والحقيقة هي أن هناك أنواع مختلفة جداً من الرفاهية. وهناك الرفاهية التي هي نسبية ، للناس الذين لا يملكون الكثير. |
Bazı biyomürekkepler tek tür hücre içerirken bazıları farklı türleri birleştirmek için daha karmaşık yapılar oluşturur. | TED | بعض هذه الأحبار يحتوي على نوع واحد من الخلايا، بينما تَمزج أخرى بين أنواع مختلفة من الخلايا لإنتاج هياكل أكثر تعقيداً. |
Sevmenin farklı türleri var. Bazıları için sevginin önemi yok. | Open Subtitles | هناك أنواع مختلفة من الحب عزيزي البعض يحب بغض النظر عن أي سبب |
Sharinganın farklı türleri var mı? | Open Subtitles | هل هناك أنواع مختلفة من الشارينقان؟ |
- Biliyor musunuz, Glasgov'da yaşayan bir erkek arkadaşım vardı ve bana viskinin tüm farklı türleri hakkında bir şeyler öğretti. | Open Subtitles | - كما تعلمون، كان لي صديق الذين عاشوا في غلاسكو وعلمني عن كل أنواع مختلفة من أحذية فرملة. |
farklı türleri seviyor. | Open Subtitles | أنها تحب أنواع مختلفة من الموسيقى. |
Birçok farklı türleri vardır. | TED | هناك عدة أنواع مختلفة. |
Darwin, farklı türleri ağaç üzerinde farklı dallarla sembolize etti. | Open Subtitles | قدّم (داروين) أنواع مختلفة بفروع مختلفة على شجرته, |
Elli farklı türleri var. | Open Subtitles | هناك 50 أنواع مختلفة. |