Aynı şeylere inanıyoruz ama farklı yollardan. Senin kabul etmeyeceğin şey de bu. | Open Subtitles | نحن نؤمن بنفس الأشياء ولكن بطرق مختلفة هذا ما لن تتقبله أنت |
İnsanlar farklı yollardan endişelenirler, Fuller. | Open Subtitles | الناس يُظهرون أهتمامهم بطرق مختلفة , فولر |
farklı yollardan olayı inceledim. Belki yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | لقد رأيت طرق مختلفة وقد أتمكن من المساعدة |
Sadece farklı yollardan yürüyoruz, hepsi bu. | Open Subtitles | فقط نسلك طرق مختلفة للوصول إلى هناك ذلك كل شيء |
Her birimiz için farklı yollardan gelecek, o... o zaman içmemizin kontrol dışına çıktığını fark ettiğimizde... | Open Subtitles | يتعلق الأمر في طريقة مختلفة بالنسبة لكل واحد منا في لحظة عندما ندرك نحن المدمنون على الخمور هو الخروج عن نطاق السيطرة |
Ona farklı yollardan anlatmayı çok denedim ama... | Open Subtitles | أعني بأنني فكرت في 100 طريقة مختلفة بأنني لو كنت أخبرته .... ولكن |
İki hedefimiz var-- Elizabeth Keen ve Agnes Keen-- bilinmeyen bir yere farklı yollardan seyahat ediyorlar. | Open Subtitles | ... لدينا هدفين (إليزابيث كين) و (آغنيس كين) يُسافرون بطرق مُختلفة لموقع غير معلوم |
İki hedefimiz var-- Elizabeth Keen ve Agnes Keen-- bilinmeyen bir yere farklı yollardan seyahat ediyorlar. | Open Subtitles | ... لدينا هدفين (إليزابيث كين) و (آغنيس كين) يُسافرون بطرق مُختلفة لموقع غير معلوم |
Gerçi bu sonuca farklı yollardan ulaştık. | Open Subtitles | بالرغم من أننا توصلنا إلى هذا بطرق مختلفة |
İkisi de farklı yollardan yeterli oluyor. | Open Subtitles | كلنا متشابهان بطرق مختلفة |
Evrimleşegeldik -- beraberce, farklı yollardan. | TED | نحن نتطور -- نتطور على طول على طول طرق مختلفة |
Üç ekip halinde, farklı yollardan Raynavari'ye gideceğiz. | Open Subtitles | سنذهب في ثلاث مجموعات و من طرق مختلفة |
İkimiz de farklı yollardan aynı yere vardık. | Open Subtitles | وصل كلانا إلى المكان نفسه من طرق مختلفة |
Dünya'yı farklı yollardan dolaş. | Open Subtitles | سافر في العالم بمليون طريقة .. مختلفة |