Bakın, farklılıklarımıza rağmen sadece birbirimiz için varız. | Open Subtitles | نعم اسمعوا، على الرغم من خلافاتنا فنحن لا نملك سوى بعضنا البعض |
Bak, Clark, tüm farklılıklarımıza rağmen, bence sen iyi birisin. | Open Subtitles | انظر، (كلارك)، على الرغم من خلافاتنا أعتقد بأنك رجل محترم |
Ama politik farklılıklarımıza rağmen bana bunu borçlusun. | Open Subtitles | وعلى الرغم من خلافاتنا السياسية |
Ülkemiz bir değişikliğe giderse, isterim ki evimiz bir ada olarak kalsın ve tüm farklılıklarımıza rağmen ailemiz ilk sırada gelsin. | Open Subtitles | لو أن التغيير سيحدث ببلادنا فأتمنى أن يظل بيتنا جزيرة و بالرغم من كل اختلافاتنا |
Tüm farklılıklarımıza rağmen burada olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد أنكِ هنا, على الرغم من جميع اختلافاتنا |
farklılıklarımıza rağmen, o anda ihtiyacımız olanı birbirimizde bulmuştuk. | Open Subtitles | بالرغم من اختلافاتنا كنا ما يحتاج إليه كل منا في ذلك الوقت |
Önemli olan bu insanların farklı sosyal kökenlerden gelen, ve hayatta farklı bir yoldan yürüyenlerin, birbirlerine rastlaması, hayatın sıradan düzeni içinde birbirlerine çarpması, Çünkü bu, bize pazarlık yapmayı ve farklılıklarımıza katlanmayı öğretir. | TED | الذي يهم هو أن الناس من خلفيات اجتماعية مختلفة ومشارب مختلفة للحياة يعيشون مع بعضهم البعض، يواجهون بعضهم البعض، في اطار حياة اعتيادية، لأن هذا هو ما يعلمنا التفاوض و نلجم اختلافاتنا. |
Bir sembol. farklılıklarımıza rağmen... | Open Subtitles | إنّه لرمز على الرغم من اختلافاتنا... |