ويكيبيديا

    "farktır" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هو الفرق
        
    • الإختلافُ
        
    • الفارق بين
        
    Zorluğun sebeplerinden biri 'depresyonda olmak' ile 'depresif hissetmek' arasındaki farktır. TED وأحد أهم مصادر الخلط هو الفرق بين مرض الإكتئاب ومجرد الإحساس بالإكتئاب
    Bu bir keskin nişancıyla, kuşa nişan alıp, ancak kanatından vurabilen adam arasındaki farktır. Open Subtitles هذا هو الفرق بين في الرماية والخبراء الرجل الذي يهدف إلى اللحوم البيضاء ويذهب المنزل مع الجناح
    Adam öldürmeye niyet edip etmemek cinayet ile kasıtsız adam öldürme arasındaki farktır. Open Subtitles هل كنت تنوي القتل هذا هو الفرق بين القتل والقتل غير العمد.
    İşte bu bir 00 ve ceset arasındaki farktır. Open Subtitles ذلك هو الإختلافُ بين الزيرو المضِاعف -0 و الجثّة.
    O erkeklerle kızların arasındaki farktır. Open Subtitles هو الإختلافُ بين الرجالِ والبناتِ - حقاً؟ - ما عدا ذلك يعرف بتسعة و التسعون
    Belki de bu aşk ve şehvet arasındaki farktır işte. Open Subtitles ربما هذا أخيراً الفارق بين الحب و الشهوة
    Özetle, işte bu, birleşme ile kazanç arasında farktır. Open Subtitles إذن، هذا هو الفرق بين .. مَن يقومون بالدمج ومَن يقومون بالاستحواذ، باختصار
    Saygı şu cümleler arasındaki farktır: okur-yazarlık sorunu olduğunda ''Belgelerdeki bilgileri anlamakta TED الإحترام هو الفرق بين قول: "أيتها السيدة، هل توجهين صعوبة في فهم المعلومات التي بالأوراق؟"
    Bu inananlar ve inanmayanlar arasındaki farktır. Open Subtitles هذا هو الفرق بين المؤمنين وغير المؤمنين
    60 puanlık kahve ile 78 puanlık kahve arasındaki fark, sizi ürküten bir kahve ile sizi delicesine mutlu eden bir kahve arasındaki farktır. TED الفارق بين تصويت لصالح قهوة بنسبة 60% و أخرى هو الفرق بين القهوة التي تجعلك تشمئز, و القهوة التي تجعلك سعيد بدرجة كبيرة.
    Ve işte bu da artan problemler ile, mesela CO2 in gittikçe birikmesi ve artıp tepe noktasına ulaşması gibi, azalan problemler arasındaki farktır, Burada da elimizdekini kaybederiz, bu öyle bir salınım yapar ki elimizde olan her şeyi kaybederiz. TED هذا هو الفرق بين المشاكل المضافة , كغاز ثاني أكسد الكربون ، الذى يجعلنا نتصاعد تدريجياً ويخلق عدم توازن , والمشاكل التى تستنزفنا , التي نخسر فيها ما لدينا , التي تتأرجح , وتتأرجح حتى نخسر كل شيء حصلنا عليه .
    İşte bu bir askerle kral arasındaki farktır. Open Subtitles ذلك هو الفرق بين جنديّ وملك
    Ve Meksika gezegendeki en büyük tahıl ihracatçılarından birisi çünkü Meksika'da bulunan teknolojiyi uygulamıyor. Ve aslında, bu adamı tanıyamadı, o yüzden Meksika'nın her tarafında bu adamın heykelleri yok. Çin'de ve Hindistan'da var. Ve bu adamın yönettiği enstitü şimdi Hindistan'a taşındı.İşte bu, teknolojileri benimsemek ve teknolojileri tartışmak arasındaki farktır. TED والمكسيك تبقى واحدة من أكبر مستوردي الحبوب في الكوكب لأنها لا تطبق التكنولوجيا التي اكتشفت في المكسيك. وفي الواقع، لم تعترف بذلك الرجل، لدرجة أنه ليس هناك أي تماثيل للرجل في أي مكان حول المكسيك. إنها موجودة في الصين والهند. و المؤسسة التي سيرها هذا الشخص قد انتقلت الآن إلى الهند. ذاك هو الفرق بين تبني التكنولوجيات ومناقشة التكنولوجيات.
    Bu genlerin ne zaman ve nerede açık veya kapalı olacağındaki ince farklar bir boğa yılanıyla benim aramdaki farktır. Open Subtitles اختلافات طفيفة في توقيت و مكان تشغيل و إيقاف هذه الجينات هي الفارق بين أصلة عاصرة و بيني أنا
    Daha önceye göre daha az enerji girişi vardı, bu da gezegeni soğuttu, ve o kırmızı çizgiler ve o yeşil çizgiler, onlar bizim beklentimizle aslında ne olduğu arasındaki farktır. TED حيث أدى تراجع نسبة الأشعة الشمسية، إلى تبريد الأرض، وتلك الخطوط الحمراء والخضراء، هي الفارق بين ما توقعنا حدوثه وبين ما حدث فعلًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد