Madem boşa harcayacak paran var elektrik faturasını ödemeye ne dersin? | Open Subtitles | إذا كان معك مالاً كافياً، فلما لا تدفع ثمن فاتورة الكهرباء؟ |
Buna nasıl son vereceğini biliyorum baba. Telefon faturasını ödeme. | Open Subtitles | أعرف كيف نوقفه أبي عندما تأتي فاتورة الهاتف لا تدفعها. |
Bir keresinde babası parayı denkleştiremeyince onun yerine otel faturasını ödemişti. | Open Subtitles | دفع فاتورة فندق والده ذات مرة لأن والده لم يستطع تحملّها. |
Bu elektrik faturasını Mano'ya götür ve öğlene kadar yatırılması gerektiğini söyle. | Open Subtitles | خذ هذه الفاتورة إلى مانو وقل له أن يدفعها في هذا الزوال |
Bugün param yok ama yakında hastane faturasını ödeyeceğim. | Open Subtitles | ليس لدّي المال اليوم لكن سوف أدفع لكِ فاتورة المستشفى قريباً |
Filmin nakil faturasını her zaman sakla. | Open Subtitles | فاتورة الشحن الخاصة بالفيلم. احتفظ بها دائما. |
Filmin nakil faturasını herzaman sakla. | Open Subtitles | فاتورة الشحن الخاصة بالفيلم. احتفظ بها دائما. |
Orada olacağını biliyordum çünkü eczacıda faturasını görmüştüm. | Open Subtitles | عرفت أنه سيكون هناك لأني رأيت فاتورة الشراء في الصيدلية |
Kahvaltıdan önce bir müvekkilin faturasını onaylamalıyım. | Open Subtitles | آسف هولندي ولكن علىَّ تبرير فاتورة العميل قبل اجتماع الافطار |
Ben sadece ondan elektrik faturasını ödemesini istemiştim | Open Subtitles | ماكان علي ان اسألك دفع فاتورة الكهرباء الخاصة به |
İki tane al ve yat. Sabah sana faturasını yollarım. | Open Subtitles | خُذْ إثنان أنا سَأُرسل لُك فاتورة في الصباحِ. |
Anne, gaz faturasını ödemek için bir aile yadigârını satmak istediğinden emin misin? | Open Subtitles | أمي، متأكدة أنك تريدين بيع إرث عائلي لدفع فاتورة غاز؟ |
Prue, telefon faturasını görünce beni suçlama. | Open Subtitles | برو، لا تُشعريني بالأسي عندما تأتي فاتورة الهاتف |
Hassas teknolojiyi de içine alan Ticaret Kanunlarının ihlalinden dolayı bir Senato faturasını denetliyormuş. | Open Subtitles | هو كان يعمل فحص أمني على فاتورة مجلس الشيوخ ل إنتهاك القوانين التجارية يتضمّن تقنية حسّاسة. |
- Bunun anlamı o... Görünüşe göre birileri elektrik faturasını ödememiş. | Open Subtitles | يبدو أن أحداً ما لم يدفع فاتورة الكهرباء |
Onu çok seviyorum. Ama bir otel faturasını ödemek için satmam lazım. | Open Subtitles | وأنا أحبها ولكنى محتاجة للمال لأدفع فاتورة الأوتيل |
Bunun üzerine bir de elektirik faturasını eklediğinde.... ...işlerin herkes için zorlaşacağını bilmelisin. | Open Subtitles | دين بطاقة إئتمان، وعندها تكون الفاتورة عالية جداً وهنا بعض الناس تشعر بالضيق |
Bence bir hükumet ajanı böyle bir yerin su faturasını bile ödeyemezdi. | Open Subtitles | أظن أن عميل حكومي لا يقدر أن يتكلف بفاتورة الماء لمكان كهذا |
Otel faturasını, viski faturasını, kadın faturasını, her şeyin faturasını öde. | Open Subtitles | حساب فواتير الفندق, فواتير الويسكى، فواتير البنات, جميع الفواتير. |
Hastane faturasını şişirmek için mi göğsünü açıp kalbini patlatmayı plânlıyorum? | Open Subtitles | أنا فقط أخطط لكي أشق صدره وأفجر قلبه لماذا لكي أُضخم فاتورته ؟ |
Bekle bir saniye. Evet evet, belki de önümüzdeki ayın elektrik faturasını açıyordur. | Open Subtitles | .. تمهل نعم ربما يفتح فاتوره الكهرباء للشهر القادم |
Buradan geçen önceki kurbağa da faturasını ödeyemedi. | Open Subtitles | حسنا، آخر المارين من هنا أيضا لم يتمكن من دفع فواتيره. |
Bunun faturasını bize kesmiyorsundur umarım. | Open Subtitles | آمل أنّك لا تحملنا بذنبك. |
Sana Mercedes imin ön tampon tamirinin ve küçük bir yerli arabanın arka tamponunun faturasını getirdim. | Open Subtitles | هذه هي الفاتوره لإستبدال العجله الأماميه لسيارتي المارسيدس و الثانيه .. لإستبدال الصمام الخلفي |
Karınıza aldığınız 12 bin dolarlık hediyenin faturasını devletin hesabına yazdırmışsınız, Sayın Başbakan. | Open Subtitles | كبدت المال العام 70000 كرونر... ...لتشتري هدايا لزوجتك من المال العام |
Con-Ed faturasını mail atmayı unutma, lütfen. | Open Subtitles | ولا تنسي أن تدفعي فواتير الكهرباء والغاز. |
Haklısın. Ama biraz param olsaydı, elektrik faturasını senin için yatırırdım. | Open Subtitles | و لَكن كان يُمكن أن أَدْفع فاتورةَ الكهرباء لَك |