daha fazla enerji akıp gidiyor. Ya da ne kadar odaklı olduğumu | TED | كلما عبرت كمية من الطاقة أكبر خلاله. ربما أكون مهتمة أيضا بمعرفة |
Biliyoruz ki bu hareketi ateşlemek için olması gerekenden fazla enerji mevcut. | TED | نحن نعلم ان هناك اكثر مما يكفي من الطاقة لتزويد تلك الحركة. |
Bu 1.4 milyar telsiz direği ya da baz istasyonları çok fazla enerji tüketiyor. | TED | هذه ال1.4 مليون هوائي خليوي,او محطة اساسية تستهلك الكثير من الطاقة |
O tankın içinde her ne olduysa çok fazla enerji ortaya çıktı. | Open Subtitles | مهما ما حدث داخل هذا المستوعب من تحرير طاقة كبيرة |
benim gibi olmadığınız ve musluğu açtığınız anda sıcak konumda bırakmadığınız sürece, bu durumda çok daha fazla enerji harcamaya başlarsınız, | TED | إلا لو كنتم مثلي حيث أترك الصنبور مفتوح .. على الوضعية الساخنة وهنا تبدأ باستخدام طاقة أكبر |
Burada Oberlin Koleji'nde tasarladığımız işletimi için ihtiyacı olandan fazla enerji üreten ve kendi suyunu temizleyen bir bina var. | TED | هنا مبنى بكلية أوبيرلين قمنا بتصميمه فهو يصنع طاقة أكثر من التي يحتاجها لتشغيل وتنقية مياهه. |
Pekala, insan beyni olması gerektiğinden daha büyük , kullanması gerektiğinden daha fazla enerji kullanıyor, bu yüzden özel. | TED | إذاً فالعقل البشري أكبر مما يجب، و يستهلك قدر من الطاقة أكثر من اللّازم، إذاً فهو مميز. |
süregelen bir gerçek. Çok fazla enerji harcayan bir şey ısı üretecektir ve biz bunu gözlemlemiyoruz. | TED | أترون، أي شيء يستخدم الكثير من الطاقة سيُنتج حرارة، ونحنُ لا نلاحظ ذلك. |
Yani mikrobik yakıt hücresine göre, binlerce veya bir milyon kat daha fazla enerji kullanır. | TED | حتى ألف أو مليون مرة أكثر من الطاقة التى تستخدم مقارنة بخلية الوقود الميكروبية. |
Çok fazla enerji gerektiren geleneksel tarımı yüksek teknoloji ile entegre etsek ve bunları birleştirsek? | TED | ماذا لو دمجنا الزراعة التقليدية التي تتطلب الكثير من الطاقة بالتقنية العالية وجمعنا بينهما؟ |
Petrolle pillerden çok daha fazla enerji depolanabilir | TED | يمكن تخزين كميات أكبر من الطاقة في الوقود بالمقارنة مع البطاريات |
Çok fazla enerji tüketiyor. Pahalıya mal olacak. | TED | لانها تستهلك الكثير من الطاقة والكثير من الاموال |
Bu çok fazla enerji ,Bununla tuzdan arındırma... ...yada bu ülkedeki gibi temiz suyu sağlamayazdınız. | TED | وهذا يمثّل الكثير من الطاقة ، بحيث لا يمكن أن تنجح في تحلية أو تنظيف المياه في هذا البلد بهذه الطريقة. |
Sistem istenmeyen bir durumda kilitlenip kalabilir, çünkü rengi değişiyor, daha fazla enerji emiyor, ve sistem orda takılı kalabilir. | TED | و ربما يثبُت على وضع غير مرغوب فيه، حيث يتغيّر لونه ليمتص المزيد من الطاقة و الحرارة، و قد يعلق النظام على ذلك. |
3 çocuk yetiştirmek, tam gün işte çalışmak ve zamparalık sahip olduğundan daha fazla enerji gerektirir. | Open Subtitles | تربية ثلاثة أطفال، الدوام الكامل و مطاردة النساء تتطلب طاقة كبيرة أكثر مما هي عندك |
3 çocuk yetiştirmek, tam gün işte çalışmak ve zamparalık sahip olduğundan daha fazla enerji gerektirir. | Open Subtitles | تربية ثلاثة أطفال، الدوام الكامل و مطاردة النساء تتطلب طاقة كبيرة أكثر مما هي عندك |
Bu azimle iz sürme işine çok fazla enerji harcamıştık ve bitmişti. | Open Subtitles | لقد بذلنا طاقة كبيرة على ملاحقة محددة وقد انتهت |
Geçit normalden daha fazla enerji çekmeye çalışıyor. | Open Subtitles | البوابة تحاول سحب طاقة أكبر من المعتاد من النظام |
Daima çıkardıklarından çok daha fazla enerji kullanmak zorundaydılar. | Open Subtitles | لزمهم دائماً أن يضعو طاقة أكبر من المحرّرة. |
Venezuela'nın sahip olduğu tüm kömür, petrol ve gazdan daha fazla enerji elde edeceksiniz. | Open Subtitles | تستطيع استخراج طاقة أكبر من الفحم، البترول و الغاز في فنزويلا |
Pişirmek zaman kazandırır ve çiğ çiğ yemeye kıyasla daha fazla enerji sağlar; böylelikle biz de beynimizdeki 86 milyar yoğun dizili nöronu koruyabiliriz. | TED | الطبخ يحرر الوقت ويوفر طاقة أكثر من لو تناولنا الطعام بشكل نيء لذلك يمكننا أن نمتلك أدمغةً تحتوي على 86 مليار خلية عصبية مكتظة. |