Görevimiz daha fazla ve daha fazla insanı bu çalışmaya dahil etmek. | TED | مهمتنا اليوم هو إشراك العديد والعديد من الناس في هذا العمل. |
Ve şimdikinden daha fazla insanı riske atabiliriz. | Open Subtitles | ولا نستطيع وضع العديد من الناس في خطر حتى نعرف |
Eğer başaramazsak çok fazla insanı yemesini istemiyoruz. | Open Subtitles | إذا كان يحصل مارس الجنس حتى القرف، نحن لا نريد له أن يأكل الكثير من الناس في كل مرة. |
Muhtemelen benim öldürdüğümden çok daha fazla insanı öldürdün, değil mi? | Open Subtitles | مصاص دماء لقد قتلت أناس أكثر مما قتلت، صحيح؟ |
Keşke daha fazla insanı kurtarabilseydim. | Open Subtitles | أتمنى لو تمكنت من إنقاذ أناس أكثر |
Senin yaptıklarından çok daha azı için çok, çok fazla insanı öldürdüm. | Open Subtitles | قتلت أناسًا كُثُر بسبب أفعال أهون بكثير مما فعلتِ. |
Elena, bu kadın o kadar fazla insanı öldürmüş ki koca bir cadı meclisi onu durdurmak için bir evren yaratmış. | Open Subtitles | (إيلينا)، هذه المرأة قتلت أناسًا كُثُر لدرجة أن أنشأ لها معشر سحرة كامل منفى زمنيّ! |
Bu şeyi vermediğimiz her dakika daha fazla insanı riske atıyoruz. | Open Subtitles | كل ثانية يـُـمر وهذا الشيء معنا سنضع المزيد من الناس في خطر كبير |
Yaşamasına izin verirsem daha fazla insanı öldürebilir. | Open Subtitles | فإنقاذ حياة هذا الرجل سيعني إمكانية أن يموت المزيد من الناس في المقابل |
Evet, daha fazla insanı idare edebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا... أنا لا أعتقد أنني يمكن التعامل مع أي المزيد من الناس في الوقت الحالي. |