Güvende hissetmek için özel hayattan biraz fedakarlığa değer. | Open Subtitles | من المؤكد أنّه يستحق التضحية ببعض الخصوصية لتشعر بالأمان |
Ben de Jim'in Beyaz Saray için paha biçilemeyecek bir değerde olduğunu ancak fedakarlığa son derece hayranlık duyan biri olduğum için kendi memleketinin insanına hizmet etme arzusunu hoş gördüğümü belirtirim. | Open Subtitles | لكني أقدّر التضحية التي سيقوم بها لقومه في ولايته |
Ben de Jim'in Beyaz Saray için paha biçilemeyecek bir değerde olduğunu ancak fedakarlığa son derece hayranlık duyan biri olduğum için kendi memleketinin insanına hizmet etme arzusunu hoş gördüğümü belirtirim. | Open Subtitles | لكني أقدّر التضحية التي سيقوم بها لقومه في ولايته |
Müvekkilimizin böbrek bağışının eşlerden birinin diğeri için yaptığı fedakarlığa eş değerde olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتبر تبرع عميلنا بالكلية يعتبر تضحية كبيرة |
Yaptığımız fedakarlığa değdi. Daha iyi bir hayatı olacak. | Open Subtitles | كل تضحية قمنا بها تستحقّ العناء، هو سيحظى بحياة أفضل |
Ama kalplerimizde, Tanrı'ya bir oda yapmak için, fedakarlığa ihtiyaç duyarız. | Open Subtitles | لكن لكي نخلق مكانا للرب في قلوبنا للأبد نحتاج للتضحية |
John, buraya kardeşinin yaptığı fedakarlığa duyduğum saygıdan ötürü geldim. | Open Subtitles | جون اتيت هنا بناء على احترام أخيك بناء على احترام تضحيته |
Ve şempanzelerin gerçek şefkat ve fedakarlığa muktedir olduklarını keşfediyoruz. | TED | وتوصلنا إلى أن حيوانات الشمبانزي قادرة على الرحمة والإيثار الحقيقي. |
Bir fedakarlığa gerek kalacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | أن هذا المستوى من التضحية الذاتية سيكون ضروريا |
Mahkeme bu fedakarlığa bir değer biçer. | Open Subtitles | المحكمة تحدد قيمة التضحية نفسها |
Zor zamanlarda bile fedakarlığa direnmenin doğamızda olduğunu biliyorum ama eğer fedakarlık etmezsek Noel'den vazgeçmemiz gerekebilir. | Open Subtitles | أعلم انها من طبيعتنا ان نقاوم التضحية حتى في الأوقات العصيبة لكننا اذا لم نفعل قد يجب علينا ان نتخلى عن عيد الميلاد جميعا |
fedakarlığa değer. | Open Subtitles | ولكنه يساوي شيئاَ إنه يستحق التضحية |
- Özgürlüğümüzü korumak için yaptığınız fedakarlığa saygı duyuyoruz. | Open Subtitles | حسناً, نحن نقدر التضحية التي قمت بها -لحماية حريتنا |
Ve her biriniz bu fedakarlığa değersiniz. | Open Subtitles | و لكل واحد منكم يستحق هذه التضحية |
Sana bakmak için Shan'auc yaptığı fedakarlığa değmiş mi diye. | Open Subtitles | لأرى من أنت - وأعرف أن تضحية شاناك -لم تضع عبثا |
Başka bir fedakarlığa nasıl katlanabilirdim? | Open Subtitles | كيف يمكنني تحمل تضحية اخرى ؟ ؟ ؟ |
O kapıdan girebilmek için ne savaşa, ne kan dökmeye ne de fedakarlığa gerek var. | Open Subtitles | ولا يتطلب حرب أو دم أو تضحية. |
Ekonomide oturabilirim, fedakarlığa gerek yok. | Open Subtitles | لا, أستطيع أن أسافر في الدرجة الاقتصادية لا داعي للتضحية |
fedakarlığa razıyım. Kimi feda edeceksin? Onu mu? | Open Subtitles | انا مستعد للتضحية نعم، من؟ |
Hayır, fedakarlığa leke sürme. | Open Subtitles | لا. لا تهن تضحيته دعه يذهب |
Haklıydın Siddiq. fedakarlığa leke sürmeyeceğiz. | Open Subtitles | كنت محقا يا (صديق) سوف لن نهين تضحيته |
Sigara ve alkol kullanma alışkanlığına baktık, ve oy verme davranışına, ve boşanmaya, ki o da yayılabilir, ve fedakarlığa. | TED | إذاً فقد نظرنا في سلوك المدخنين وشاربي الكحول، وسلوك التصويت "الإنتخابي"، والطلاق، الذي يمكن أن ينتشر، والإيثار. |