Karşılığında ise felsefe taşının işe yaradığını öğrendim. | Open Subtitles | وأنتم في المقابل أريتموني أنّ حجر الفلاسفة يعمل. |
Evet. Seneler süren bir arayıştan sonra, araştırma ekibim felsefe taşının yerini saptadı. | Open Subtitles | نعم، بعد عدة سنوات من البحث، فريقى أستطاع تحديد مكان "حجر الفلاسفة" |
Ölümün atlısıyla felsefe taşının üzerinde çarpıştım. | Open Subtitles | -قاتلت "فارس الموت" على "حجر الفلاسفة " |
Babam, felsefe taşının yeri hakkındaki ipuçlarının bir şekilde bu gizli sembollerde kodlanmış olduğuna inanıyordu. | Open Subtitles | ووالدي كان يظن أن المفتاح لتحديد موقع (حجر الفيلسوف)، التي شفرت بطريقةً ما في هذه الرموز السرّية. |
George Washington felsefe taşının parçalarını noktalara saklamış. | Open Subtitles | لقد أخفى (جورج واشنطن) قطع حجر الفيلسوف فى أقوى تفاطعات خطوط لاي |
felsefe taşının gücü sayesindeydi. | Open Subtitles | لقد كانت قوة "حجر الفلاسفة" |