Ve bunun b.ktan bir felsefeyle alakası yok, inan bana. | Open Subtitles | وهو ليس فلسفة لعينة، صدقيني |
Tatlı bir felsefeyle tanık oldukları muhakkaklarla düşünsün beyinlerimiz... | Open Subtitles | عقولنا ستعمل و ترى فلسفة أجمل |
Bunun felsefeyle bir ilgisi kalmadı artık. | Open Subtitles | هذه لم تعد فلسفة |
Bu felsefeyle, bayım, her zaman tehlikeyi sevmişimdir. | Open Subtitles | بسبب إيمـاني بتلك الفلسفة يـا سيّدي، راودتُ الخطر دائمـاً |
Umarım hepiniz bu felsefeyle, önünüzdeki engeller ne olursa olsun, çok mutlu bir yaşama sahip olabilirsiniz. | TED | و بالتالي فإن بواسطة هذه الفلسفة فإنني على أمل أنكم جميعاً بغض النظر عن العقبات التي تواجهكم، يمكنكم كذلك أن تحظوا بحياة سعيدة للغاية. |
Aslına bakarsanız, edebiyata ve felsefeyle çok ilgili olan oldukça olağan dışı bir başvuru var. | Open Subtitles | في الحقيقة, هناك طالب غير اعتيادي... يظهر اهتماماً كبيراً بالأدب و الفلسفة |
Tutkularımız bizleri felsefeyle buluşturur. | Open Subtitles | الحب له عادة تدفعنا . لتسلّح بالفلسفة |
Bayan Lydia ve ben dün geldik ve saatlerimizi felsefeyle geçirdik. | Open Subtitles | الآنسة (ليديا) وأنا وصلنا بالأمس وقضينا وقتنا بالفلسفة |
Ben felsefeyle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا مهتم في الفلسفة |