Fenton'ın çarşamba günü kaçtığını hastaneden daha yeni bildirdiler. | Open Subtitles | تلقينا خبرا من المستشفى بأن فينتون هرب في مساء الاربعاء |
Jack, konu Richard Fenton. Hapisten üç gün önce kaçmış. | Open Subtitles | جاك انه ريتشارد فينتون لقد هرب من السجن منذ 3 أيام |
Ama Fenton'ın buraya gelmesi için bir sebep olmadığını da düşünüyor. | Open Subtitles | ولكنه قال ايضا انه ليس هناك سببا يجعلنا نعتقد بأن فينتون سيقصد هذا المكان |
Sullivan'a göre, Fenton'da bir ölüm tufanı meydana gelmekte. | Open Subtitles | تبعاً للعميل سوليفان فإن فينتون تعاني من كثرة في الوفيات |
Fenton, 15 dakika önce içeride gördüğün adamlar vardı ya onları ayrılırken gördün mü? | Open Subtitles | فينتن ,الرجلين الذين ادخلتهما لى منذ اقل من 15 دقيقة هل رايتهم وهم يغادرون ؟ |
James Howard ise Fenton lisesindeki rehber öğretmenimizdi. | Open Subtitles | جيمس هاورد مرشد في مدرسة فينتون الثانوية |
Genç Fenton neydi bilmem ama tam olarak doğaüstü değilmiş. | Open Subtitles | أياً كان الشاب فينتون لم يكن شخصاً خارقاً للطبيعة بشكل كلي |
Fenton'un problemi, benim değil. Onu kontrol altına aldım. | Open Subtitles | ليس مشكلتي الحقيقية فينتون إنه تحت سيطرتي |
Beni hatırladınız mı, Arthur Fenton'un evinden? | Open Subtitles | آرثر فينتون هل تذكرينني ؟ تقابلنا عند منزل |
Fenton geleceğimi biliyordu. O yüzden beni çekmek için o notları bıraktı. | Open Subtitles | فينتون) عرف أننى سأتى لهذا السبب ) ترك هذه الملاحظات ليغرينى بها |
Bayan Fenton, polis çok farklı bir hikaye anlatıyor. | Open Subtitles | سّيدة " فينتون " ، الشرطة قالت قصة مختلفة تماماًً |
- İşte bu. Bayan Fenton, polis çok farklı bir hikaye anlatıyor. | Open Subtitles | سّيدة " فينتون " ، الشرطة قالت قصة مختلفة تماماًً |
Richard Fenton'ın kaçışını bildiren faks için aradım. | Open Subtitles | اتحدث بشأن فاكس يخص هروب ريتشارد فينتون |
27 Kasım'da soygun ihbarında bulunan bir Michelle Fenton var. | Open Subtitles | لدي بلاغ من (ميشيل فينتون) بخصوص سرقة في 27 نوفمبر |
Şu muhabir, Arthur Fenton, ailemizi tehdit etti. | Open Subtitles | يهدد عائلتنا آرثر فينتون ذاك الصحفي |
İyi akşamlar, Fenton. Çağrılmak için berbat bir saat. | Open Subtitles | . (مساءُ الخير ، (فينتون من المؤسف إستدعائك في هذا الوقت |
Büromda bir adam var. Adı Fenton Meiks. | Open Subtitles | حسناً، لدى هنا رجل ( في مكتبِي ، يدعى ( فينتون ميكس |
Fenton, okuldan sonra Meatballs'u izlemeye gidebilir miyiz? | Open Subtitles | فينتون) هل يمكننا الذهاب غداً) " بعد المدرسة لنشاهد فيلم " كرة الطاقة |
Korkma Fenton. İyi geceler öpücüğü alamayacak kadar büyüdüğünü biliyorum. | Open Subtitles | لاتقلق ( فينتون ) أعلم أنك أصبحت كبيراً على قبلة قبل النوم |
- Gel biraz Fenton. - Bulaşıkları yıkıyorum. | Open Subtitles | ( تعال هنا لحظة يا ( فينتون - أنا أغسل الصحون - |
Bay Blessington'ın odasına girdin mi Fenton? | Open Subtitles | فينتن ,هل دخلت حجرة السيد بليسينجتون ؟ |