Otani'yi de davet edip yarın festivale bizimle gelmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين أن تدعي اوتاني و الذهاب إلى المهرجان معنا غداً؟ |
Ebenin bugün festivale katılması gerek fakat hastalarından birinin doğumu her an başlayabilir. | TED | يجب أن تشارك القابلة في المهرجان اليوم، ولكن يمكن لإحدى مريضاتها أن تضع مولودًا في أي لحظة. |
Yvonne, sen Kral'ı görmeye gitmiyor musun festivale? Gidemem. | Open Subtitles | إيفون، ألن تذهبى إلى المهرجان لرؤية الملك؟ |
Yol boyunca, festivale hazırlanmak için caddeleri süpüren ve su kabağı asan kadınlar görüyor. | TED | على طول الطريق، ترى النساء تنظفن الطرق وتعلقن اليقطين استعدادًا للمهرجان. |
Biliyormusunuz, bence hepimiz bu akşamki festivale gidebiliriz diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أفكّر، ربّما نستطيع كلنا الذهاب إلى مهرجان الشتاء الليلة |
Kızla tanıştın. festivale gittin. | Open Subtitles | حسنا ، لقد قابلت الفتاه وذهبت الى المهرجان |
Diyelim ki festivale sadece maddi bir amaç için giriyor. | Open Subtitles | دعني أقول أنه مجرد وضع الفيلم في المهرجان سيساعدني قليلا بالخروج من ضائقة مادية |
Ayrıca buradayken festivale de katılmış olurlar. | Open Subtitles | وحينما يكونون هنا هم سوف يحضرون المهرجان |
festivale gitmelisin ve bunu ona kendin vermelisin. | Open Subtitles | يجب عليك أن تذهب الى المهرجان وتعطيها بنفسك |
Birlikte bir film çekip, hafta sonuna kadar festivale sokamayız tabii. | Open Subtitles | وبالطبع، لا يمكننا إلقاء فيلم هكذا ودخول المهرجان به قبل عطلة نهاية الأسبوع |
festivale katılan tüm katılımcılara teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أستغل هذه الفرصة لكي أشكر جميع المشاركين في المهرجان. |
Onu başında biri olmadan festivale göndermeyin demiştim. | Open Subtitles | أخبرتكم جميعاً ألاّ تسمحوا لها بالذهاب إلى ذلك المهرجان وهي غير خاضعة للرقابة |
- İşleri olmasaydı, şehirdeki herkes festivale giderdi! | Open Subtitles | إن لم يكن هناك عمل، فكل المدينة ستشارك في المهرجان |
- festivale bu gece gideceğiz demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت نحنُ ذاهبون إلى المهرجان هذهِ الليلة |
Sadece festivale gitmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | كل ما قلته كان أنني أريد أن الذهاب إلى المهرجان |
Film endüstrisindeyim. Sonunda festivale bir tane yollamayı başardım. | Open Subtitles | أنا ممول فيلم أخيراً حصلت على واحد في المهرجان |
Mumbai'ye festivale geldiniz ve sonra bir ay Hindistan'ı gezecektiniz öyle mi? | Open Subtitles | أذن أنتِ كنتِ في مومباي من أجل المهرجان و كنتم تخططون في القيام بجولة في أنحاء الهند لمدة شهر ؟ |
Allison ve arkadaşları festivale yürüyeceklermiş. | Open Subtitles | أليسون وأصدقائها سيذهبون مشياً إلى المهرجان. |
festivale hazırlanmak için bu akşam toplanıyoruz. | Open Subtitles | سوف نجتمع كلنا الليلة لنكون مستعدين للمهرجان |
Çoğu hacı adayı yolculuklarının zamanını Tibet'teki en önemli festivale denk getirecek şekilde ayarlar. | Open Subtitles | يوقت أكثر الحجاج زيارتهم للمهرجان الأكثر أهمية في التقويم التيبتي. |
Sonra ağızdan ağza yayılır, bir festivale gider, dağıtılır, sonra bir stüdyoyla anlaşma imzalarım, ardından bir Oscar alırım. | Open Subtitles | ثم ستحدث ضجة, ثم سأشارك في مهرجان, ثم يتم توزيعه, ثم أوقع صفقة مع استوديو, ثم أحصل على الأوسكار |
Benim eski filmlerimin gösterildiği bir festivale kimin ihtiyacı var ki? | Open Subtitles | لا أريد أن أذهب بنهاية هذا الأسبوع من يحتاج لمهرجان عن أفلامي القديمة؟ |