115 cm. boyundaki fiberglas namlusu tek mermi fırlatır. | Open Subtitles | إنه أنبوب من الألياف الزجاجية طولة 45 انشاً |
fiberglas yalıtımmış. Sarı ve pembe renklerde oluyor. | Open Subtitles | الألياف الزجاجية العازلة متوفرة باللونين الأصفر و الوردي |
Bende kasada fiberglas izi buldum. | Open Subtitles | الذي تحطم وجدت آثار الألياف الزجاجية على الصرافة |
- Buradaki her şey, araba bir hiç ev bir hiç fiberglas yay bir hiç duvardaki kafalar bir hiç, hepsi bir hiç. | Open Subtitles | كل شيء هنا، من سيارة المنزل، القوس ذو الزجاج الليفي ـ الرؤوس على الحائط، جميعها هراء ـ هيا، أحب أن أقتني كل هذا |
Bu geceki akşam yemeğinin, fiberglas bir maket olduğunu anlarsa şaşarım. | Open Subtitles | أتساءل إذا ما أدرك أن عشائه الليلة ما هو إلا نموذج من ألياف الزجاج |
fiberglas altında, şekli verilmiş plastik patlayıcı ve ... bir mil çapında uzaktan kumandalı fitil. | Open Subtitles | متفجر بلاستيكي تحت الألياف الزجاجية, صمام لاسلكي بنطاق قطره ميل |
Bir çiti, izolasyon spreyi ile kaplamak ve sapları fiberglas kaplı tel makası kullanmak sizi, yılbaşı ağacı gibi ışıldamaktan korur | Open Subtitles | غطي السياج برذاذ عازل وأستخدم بعض الألياف الزجاجية المتداولة ستحميك من التنوير كشجرة العيد |
Ayrıca tırnaklarının içinde fiberglas kazıntıları bulduk. | Open Subtitles | عثرنا أيضاً على جزيئات من الألياف الزجاجية ملتحمة بأظافرها |
Maktulün ciğerlerinde fiberglas yalıtım malzemesi buldum. | Open Subtitles | حسنا، لقد وجدت آثار من الألياف الزجاجية العازلة في الرئتين الضحية. |
- 9 metre. fiberglas gövde. | Open Subtitles | طوله 30 قدماً بدنه من الألياف الزجاجية كما هو بديهي |
Diğerleri de minik fiberglas kırıkları ki bunun da ağız içinde mikroskobik aşınma yaratması gerekir. | Open Subtitles | والبعض الآخر شظايا صغيرة من الألياف الزجاجية تهدف إلى خلق سحجات مجهرية في الفم. |
fiberglas yediğinde anlayacağına oldukça eminim. | Open Subtitles | انا متأكد انهم سيعرفون إذا كانوا يتناولون الألياف الزجاجية. |
Yani o yedi kişi bugün burada fiberglas ve yılan zehri yediler. | Open Subtitles | اذن سبعة أشخاص اكلو من الألياف الزجاجية وسم الأفعى هنا في وقت سابق اليوم. |
Elmacık kemiğinin üstündeki yarada fiberglas parçaları buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت آثار الألياف الزجاجية في القطع |
Tüm bu fiberglas yalıtımın çıkarılması gerek. - Evet. - Ve... | Open Subtitles | يجب إزالة جميع الألياف الزجاجية العازلة |
Bu yüzden, fiberglas kullanılmış. Ne? | Open Subtitles | وبالتالي، فإن الألياف الزجاجية. |
Burada çalışan herkes fiberglas solur. | Open Subtitles | أتعلم , كل هؤلاء الناس يتنفسون في الزجاج الليفي |
- Her tür yay kopar. - Bu fiberglas. | Open Subtitles | ـ أيّ قوس يمكن أن يخطأ ـ إنه مصنوع من الزجاج الليفي |
Ve sonra yayı her çektiğinde fiberglas giderek zayıflar. | Open Subtitles | في كل مرة تسحب بِها وتر القوس، الزجاج الليفي يضعف شيئاً فشيئاً |
Yer altında fiberglas bir ağaçta yaşarız! | Open Subtitles | نعيش تحت الأرض في شجرة من ألياف الزجاج |