fidyecilerin onu içeride canlı tuttuğunu düşünüyoruz. Bu yüzden dikkatli olun. | Open Subtitles | نملك الكثير من الأسباب للإعتقاد بأنّ الخاطفين أبقوها على قيد الحياة، لذا، توخوا الحذر |
Gizli bir polis kaynağına göre fidyecilerin bir organizasyonun üyesi oldukları mali olarak iyi durumda, sert disipline sahip ve neredeyse yabancı oldukları kesin. | Open Subtitles | مصدر للشرطة مجهول قال بأن الخاطفين قد يكونون تنظيماً راسخاً ذو تمويل ممتاز وتدريب عالٍ |
fidyecilerin neden şimdi iletişime geçtiği hakkında bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | أي فكرة لماذا الخاطفين سوف تحصل فقط على اتصال الآن؟ |
Sonra fidyecilerin ona kendi mezarını kazdırdığını söyledi. | Open Subtitles | ثم أخبرني بأن مختطفيه أجبروه على حفر قبره بيديه |
"Casey Finney fidyecilerin hakkından geldi." | Open Subtitles | "(كاسي فيني) يتغلب على مختطفيه" |
Tamamen fidyecilerin istediği gibi hareket edeceğiz. | Open Subtitles | والآن سننفذ تماماً ما طلبه الخاطفين |
Bu noktadan itibaren telefonu açık tutun, fidyecilerin söylediği gibi. | Open Subtitles | أبقوا الهاتف مفتوح، كما قال الخاطفين |
Görgü tanıkları fidyecilerin arabasının plakasının bir kısmını söylediler. Biz de Oakland'daki bir araca ait park cezasına ulaştık. | Open Subtitles | {\pos(195,240)} أعطانا الشهود جزءاً من رقم لوحة سيارة الخاطفين ووجدنا تذكرة وقوف معلّقة |