İlişki ile parayı karıştırmanın iyi bir fikir olmadığını düşünürüm. | Open Subtitles | تعلّمتُ أنّها ليست فكرة جيّدة أبداً خلط العلاقات مع المال |
İyi bir fikir olmadığını söylüyorsam bana inan, tamam mı? | Open Subtitles | صدقوني عندما أقول لكم أن ليست فكرة جيدة، أليس كذلك؟ |
Ama meseleyi telefonda konuşmanın iyi bir fikir olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لكنها قالت انها ليست فكرة جيدة لمناقشة ذلك هاتفياً |
Bu çalışmanın çokta parlak bir fikir olmadığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت أظن بأن هذا ينجح لم تكن فكرة رائعة |
Oscar kazanmış bir yapımcı ise kadın kartını ileri sürmenin iyi fikir olmadığını düşünüyordu. | TED | أخبرتني منتجة رابحة لجائزة الأوسكار أنها لا تظن أنها فكرة جيدة أن تستغلي كونك امرأة |
Bu, benim sana bunun iyi bir fikir olmadığını söyleyeceğim senin de kaile almayacağın o anlardan birisi, değil mi? | Open Subtitles | هذه إحدى تلك اللحظات التي أخبرك فيها أن شيئاً ما ليس فكرة جيدة وأنت تتجاهلني,أليس كذالك؟ |
Sadece bunun iyi bir fikir olmadığını söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | لم أقصد ذلك. أنا فقط لا أعتقد انها فكرة جيدة. |
Asetilen meşaleli birine, sinsice yaklaşmanın, pek iyi bir fikir olmadığını bilmiyor musun? | Open Subtitles | ليست فكرة جيدة أن تقترب خلسة من شخص يحمل مصباح أسيتيلين |
İyi bir fikir olmadığını biliyorum ama yine de bir fikir. Bir fikrimiz olduğu sürece vazgeçmemeliyiz. | Open Subtitles | أعلم انها ليست فكرة رائعة لكنها فكرة وما دام هناك فكرة فلا مجال لليأس |
İyi bir fikir olmadığını biliyorum ama yine de bir fikir. Bir fikrimiz olduğu sürece vazgeçmemeliyiz. | Open Subtitles | أعلم انها ليست فكرة رائعة لكنها فكرة وما دام هناك فكرة فلا مجال لليأس |
Aslına bakarsanız, bunun fena bir fikir olmadığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | حسناً، في الواقع، نحن نظن أنها ليست فكرة سيئة. |
Bunu iki yönden de tecrübe etmiş birisi olarak sana iyi bir fikir olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | ليز ,لا لقد كنت في مكان الإثنين إنها ليست فكرة جيدة |
Güzel, çünkü ben de oraya göndermenin pek de iyi bir fikir olmadığını düşünüyordum. | Open Subtitles | رائع، أظن أنها ليست فكرة جيدة إرساله الى هناك |
- İyi bir fikir olmadığını söyledim. - Seninle konuşmuyorum. | Open Subtitles | ـ لقد قلت له انها ليست فكرة جيدة ـ أنا لا أتحدث إليك |
Ama, kalbimdeki her şey, bana bunun iyi bir fikir olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | ولكن كل شيء في قلبي يخبرني أن هذه ليست فكرة جيدة |
Ama unutma, çok iyi bir fikir olmadığını söyledim. | Open Subtitles | تذكّري وحسب, قلتُ أنها لم تكن فكرة مثيره |
O fotoğrafı yollamanın iyi fikir olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن نشر تلك "السيلفي" لم تكن فكرة جيدة |
Şimdi yeniden düşününce bunun pek de iyi bir fikir olmadığını anladım. | Open Subtitles | بعد تفكير.. لم تكن فكرة جيدة جداً |
Evet, biliyor musun Debbie'ye bunun iyi bir fikir olmadığını söylemiştim | Open Subtitles | نعم, تعلمين, لقد أخبرت ديبي أنها فكرة غير جيدة |
Evet, ve ben ona bunun iyi bir fikir olmadığını düşündüğümü söylemiştim. | Open Subtitles | أجل , وأنا أخبرتها بأنني لا أعتقد أنها فكرة جيدة. |
Beni diriltmenin iyi bir fikir olmadığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أنت تعتقد أنها فكرة غير جيدة إرجاعي مرة أخرى ؟ |
Yemeğe çıkmamızın iyi bir fikir olmadığını anlamışsındır umarım. | Open Subtitles | آمل أن تفهم لماذا اعتقدت أن الغداء ليس فكرة جيدة |
Kusura bakma, aramızda konuştuk ve iyi bir fikir olmadığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعم، آسف، ناقشنا الامر، ونحن لا أعتقد انها فكرة جيدة. |