ويكيبيديا

    "fildişi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العاج
        
    • العاجي
        
    • عاج
        
    • العاجية
        
    • عاجي
        
    • عاجا
        
    • أنياب
        
    • ناب فيل
        
    • والعاج
        
    • والأنياب
        
    • بالعاج
        
    Bırakalım da 1 milyon sterlinlik fildişi toprakta çürüsün mü? Open Subtitles و نترك مليون دولار من العاج تضيع لتتعفن تحت الارض؟
    Büyük miktarda fildişi, mücevher ve İspanyol altınıyla beraber battı. Open Subtitles وقد غرقت مع شحنة ضخمة من العاج والجواهر والدبلون الإسباني
    Bu arada maaşını ödeyenler de fildişi mermer fuayeden geçip arabalarına biniyorlar. Open Subtitles بينما الرجال الذين يدفعون راتبك يمشون على الرخام العاجي الى داخل سياراتهم
    Oran, İmparatoriçe'de fildişi Kule'de. Open Subtitles الإمبراطورة عِنْدَها وهران في الالبرجِ العاجي
    Ne kadar çok fildişi olduğunu görünce daha memnun olacaksın. Open Subtitles أنت ستكون اسعد كثير عندما ترى كم عاج هناك.
    Birincisi, eğitim fildişi kuleden klinik derslere ve mahallelere, mezunların çoğunun çalışacağı türden yerlere taşındı. TED أولاً انتقل التدريب من الأبراج العاجية إلي العيادات الدراسية و الحارات، الأماكن التي سيتمرن فيها أغلب هؤلاء الخريجين.
    fildişi Sahilleri'nin kalkınmasının yüzde 80'ninden fazlası... ...modern sektöre gitti. TED أكثر من 80 في المئة من موارد التنمية في ساحل العاج تذهب للقطاع الحديث.
    Başlangıcımı Abidjan Havalimanı'nda, ağır bir fildişi Sahili sabahıyla yaptım. TED أول قدومي كان في مطار ابيدجان في صباح جميل في ساحل العاج.
    Kongo kimin umurunda, fildişi Sahilleri, Liberya, Sierra Leon, tüm bu yerleri hayatım boyunca hatırlayağım. TED من يهتم لأمر الكونغو ، ساحل العاج ، ليبيريا ، سيراليون ، كل هذه الأماكن التي .. .. لن أنساها ما حييت.
    Kaçak fildişi ve vahşi hayvan eti avcılığı bulaşıcı hastalık ve savaşlara yol açıyor. TED فالصيد من أجل العاج وصيد الطرائد يؤدي إلى أوبئة عالمية ونقل الأمراض والحرب.
    fildişi Sahili'nde basın kesin çizgilerle ayrılmış durumda. Soykırım öncesi Ruanda'nın medyası ile kıyaslanabilir. Tahmin edebilirsiniz. TED أعني، أن الصحافة في ساحل العاج كانت منقسمة بشدة. تكاد تماثل الإعلام في رواندا قبل عمليات الإبادة. فلكم أن تتخيلوا.
    fildişi Sahili'nde her görüşten karikatüristi bir araya getirdik. TED قمنا بجمع عدد من الرسامين من جميع أنحاء ساحل العاج.
    fildişi ve altından 18.YY heykeli. Open Subtitles الثمثال العاجي الذهبي يعود من القرن الثامن عشر
    Bunu anlamanı beklemem... çünkü senin tek yaptığın, fildişi kulende oturup taktik geliştirmek. Open Subtitles و لا أتوقع من شخص مثلك أن يفهم هذا لأن كل ما تفعليه هو القيام بحركات من برجك العاجي
    Anasını siktiğim Thatcher'ı da fildişi kulesinde oturmuş bizleri savaşçılık oyununa gönderiyor! Open Subtitles وتاتشر تجلس في برجها العاجي وترسلنا في حرب مزيفة
    Kadınlar o fildişi rengindeki kerataya karşı koyamıyor. Open Subtitles سأقول لكم إن النساء لا يستطعن مقاومة هذا الوغد العاجي
    Mombasa Kartelinin, yıl başına yaptığı kaçakçılıktan 1 milyar dolar kazandığı tahmin ediliyor fildişi Sahillerinden yasa dışı ithal yaparak egzotik hayvanları kocakarı ilacı yapımında kullanıyorlar. Open Subtitles و قد قدرت بأن عصابة مومباسا حوالي مليار دولار من الممنوعات سنويا من عاج و جلود، إلى الاستيراد الغير شرعي
    Orada gerçekten ne kadar fildişi var? Open Subtitles ما مقدار عاج هناك حقا فوق هناك؟
    14 yaşından 17 yaşıma kadar onlara fildişi,et ve her ne öldürdülerse toplamalarına ormanda avlanmalarına yardımcı oluyor, Ve bunları büyük şehirlere getirip pazara çıkarmalarını sağlıyordum TED من الـ14 الى الـ17 من عمري كنت كنت أساعدهم في جمع الأنياب العاجية, اللحم ومهما كانوا يقتلون,يسرقون ويصطادون من الغابة يحضرونه الى المدينة ليبيعوه في السوق
    Seni elinde tutmak için istiyor, bakacak bir şey olsun diye, bir tablo ya da bir fildişi kutu gibi. Open Subtitles أنه يريد أن يمتلكك, لكي ينظر إليكِ كلوحة أو كصندوق عاجي
    Herkes fildişi taşıyacak. Open Subtitles يحمل كل شخص عاجا.
    Neredeyse robot fildişi kadar değerli. Open Subtitles تقربياَ بقيمة معدن أنياب روبوت
    Bu küçük fildişi parçasını olay yerinde bıraktı. Bizi hiçbir yere götürmeyen küçük bir ipucu dışında, son derece titiz bir cinayetti. Open Subtitles لقد ترك قطعه صغيره من ناب فيل في مسرح الجريمه
    Yıllar boyunca doğuyu yağmalayarak, değerli taşlar... madenler, ipek ve fildişi elde etmişlerdi. Open Subtitles لسنوات كثيرة ,كانوا يأخذون من الشرق الكم الهائل من المجوهرات,ولا احد يدرى قدرها, والمعادن الثمينة, الحرير, والعاج,
    Ordu değerli gergedan boynuzları ve fildişi için avlandı. TED وقد قام الجيش بالصيد من أجل قرون وحيد القرن القيمة والأنياب.
    Altın kaplamalı fildişi işlemeli kuşağın değeri 250 bin dolar. Open Subtitles الحزام المرصع بالعاج الذهبي يستحق 250000 دولار.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد