ويكيبيديا

    "filmlerdeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأفلام
        
    • بالأفلام
        
    • الافلام
        
    • أفلام
        
    • الأفلامِ
        
    • في فيلم
        
    • الفيلم
        
    Kim birini yakalamayı başarmış? filmlerdeki tamamen vahşi yaratıklar gibiler. Open Subtitles من يمسك مثل هذه المخلوقات التي تشبه المخلوقات في الأفلام
    filmlerdeki tüm zengin ve güzel insanlar jet ski kullanıyor! Open Subtitles كل الأشخاص الأغنياء و الرائعين في الأفلام يقودون الدراجات المائية
    Asansördeyken, sana filmlerdeki bir kızı hatırlattığımı söyledin. Kim o? Open Subtitles في المصعد قلت لي .أنني أذكرك بالفتاة التي في الأفلام
    Tıpkı filmlerdeki gibi bir olayı çözmek zorundayız. Open Subtitles إذا كان عليك أن تصنف القمامة مثلما يحدث بالأفلام.
    Doğru kaybetmezdi. Ama başka filmlerdeki adamlar kaybederdi. Open Subtitles لا لايمكنه لكن الاشخاص من الافلام الاخرى فعلوها
    savaş filmlerdeki gibi canlarına okumak için. Open Subtitles لركل مؤخرات الأشرار كما أفلام الحروب القديمة أفلام الأبطال
    Seyircinin en içten deneyimleri filmlerdeki hikâyelerle birleşti. TED واندمجت أكثر تجارب المتفرجين بدائيةً، مع حِكايات الأفلام.
    Nasıl oluyor da filmlerdeki ve TV'deki galaksiler arası uzaylıların hepsi dilimizi kusursuz biçimde konuşabiliyor? TED كيف يحدث للكثير من أنواع المخلوقات الفضائية أن تتحدث بطلاقة باللغة الانكليزية في الأفلام والتلفاز؟
    Ama bu olay her zaman filmlerdeki gibi ani ve dramatik olmaz. TED ولكنها ليست دائماً مفاجئة أو درامية كما هي في الأفلام.
    filmlerdeki cinsiyet eşitsizliğinden konuşmak, TED أريد أن أتحدث عن عدم المساواة بين الجنسين في الأفلام.
    Geceleri oturup film seyrederim ve filmlerdeki kadınları seyrederim. TED أسهر ليلا وأتفرج على الأفلام وانظر كثيرا إلى النساء في الأفلام.
    Bugün sana bütün hünerlerimi göstereceğim, filmlerdeki gibi. Open Subtitles هيا بنا .أنا في مزاج سيء اليوم .سأريكَ كل قدراتي الفنية.. كما في الأفلام
    filmlerdeki gibi kavgalar, küfürler yoktur. Open Subtitles لا تكون هناك مجادلات أو سب كما يحدث في الأفلام
    filmlerdeki gibi kavgalar, küfürler yoktur. Open Subtitles لا تكون هناك مجادلات أو سب كما يحدث في الأفلام
    Buradan, filmlerdeki gibi kurtulamazsın. Open Subtitles لا تستطيع أن تهرب من هنا كما يفعلوا فى الأفلام ،و حتى لو هربت فستظل داخل سجن
    Buradan, filmlerdeki gibi kurtulamazsın. Open Subtitles لا تستطيع أن تهرب من هنا كما يفعلوا فى الأفلام
    filmlerdeki sevişme sahnelerinde kadınlar hep erkeklerin sırtını tırmalıyor ve bağırıyorlar. Open Subtitles في الأفلام هن يفعلن ذلك مع الرجال أثناء ممارسة الحب
    Kuklaları yuhalarsın. Sessiz filmlerdeki kötü adamlara hısss'larsın. Open Subtitles تشوشين على الدمى، تهسهسين للأشرار بالأفلام الصامتة
    Kuklalari yuhalarsin. Sessiz filmlerdeki kötü adamlara hisss'larsin. Open Subtitles تشوشين على الدمى، تهسهسين للأشرار بالأفلام الصامتة
    Neden filmlerdeki herkes yağmurun altında durup konuşmayı sever ki? Open Subtitles لماذا يحب الجميع أن يقف و يتحدث تحت المطر في الافلام ؟
    Burada sadece ünlü filmlerdeki maymunların resimleri var. Bu utanç verici bir şey, Doktor. Open Subtitles هذه صور قرود من أفلام مشهورة فحسب هذا مشين يا دكتورة
    Bu filmlerdeki kadınları da bu kadar düşünseler ne güzel olur. Open Subtitles يَكُونُ لطيفاً إذا ناسِ كما تُعلّقَ به حول النِساءِ في هذه الأفلامِ.
    Absürd filmlerdeki pasta savaşı gibi. Open Subtitles وانتهي الأمر مثل رمي الكعك في فيلم تهريجي.
    filmlerdeki insanların hayatlarını gerçekten değiştirebilecek insanlara gösteriyoruz. TED سنعرضها للذين يملكون القدرة على تغيير حياة الناس الموجودين في الفيلم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد