Bu adam, Arron Banks, bu kampanyayı finanse etti. | TED | وهذا الرجل، "أرون بانكس"، هو الذي قام بتمويل تلك الحملة. |
Öncü rakibimi finanse etti. Göt herif. | Open Subtitles | قام بتمويل خصمي الرئيسي، اللعين |
Solstar bombalamasını o finanse etti. | Open Subtitles | لقد قام بتمويل تفجير "سولوستار" |
Muhammed Yunus, bunu Bangladeş'te mikro krediyle finanse etti. | TED | موّل محمد يونس هذه بقروض صغيرة في بنغلادش. |
Senin seçim kampanyanı finanse etti ki sen de o zaman bundan hiç şikâyetçi değildin. | Open Subtitles | موّل حملتك الانتخابية بالكامل ولم تكن لديك مشكلة في ذلك قبل بضعة أشهر |
Araştırmam Bay Mirga'nın bağışları sayesinde devam etti. Orta Doğu ve Afrika'daki kazıları o finanse etti. | Open Subtitles | إستفادت أبحاثي من تبرعات السيد (ميرغا)، فقد موّل عمليات حفر في الشرق الأوسط وإفريقيا. |
Ribera'nın siyasi kariyerini finanse etti. | Open Subtitles | وموّل حياة (رايبيرا) السياسيّة |
Langley'e yapılan saldırı emrini o verdi ve saldırıyı finanse etti. | Open Subtitles | هو من أمر وموّل التفجير (على (لانجلي |
Chicago'daki saldırıyı kim finanse etti? | Open Subtitles | من قام بتمويل الهجوم في "شيكاغو" ؟ |
Bence bir kısmını bu şekilde finanse etti. | Open Subtitles | -أعتقد هكذا موّل جزءاً منها |