Garson ve konuştuğum diğer kişiler bu iki kişinin asla fiziksel temasta bulunmadığını söyledi. | Open Subtitles | أن فتى الحافلة وكل شاهد تحدثت معه قال أن الإثنان لم يقوموا بأي إتصال جسدي |
Evet, aramızdaki ilişki anlaşmasına göre ilk buluşmamızın yıldönümünde beni güzel bir yemeğe çıkarmak, günümün nasıl geçtiğini sormak ve dışarıdan bakan ilgisiz birinin yakınlık sanabileceği ölçüde fiziksel temasta bulunmak zorunda. | Open Subtitles | أجل، طبقاً لإتفاقية العلاقة في يوم ذكرى أول موعد لنا لابد أن يأخذني لعشاء لطيف ويسأل عن يومي ويشترك في إتصال جسدي عادي الذي قد يخطئه الناظرين غير المهتمين بالحميمية |
Ben neyle uğraştığımız öğrenene kadar fiziksel temasta bulunmayalım. | Open Subtitles | لا إتصال جسدي حتى أعلم ما نتعامل معه |
Eğer biri onu son kez fırçalamak istiyorsa fiziksel temasta bulunur. | Open Subtitles | لنرى ما اذا كان أي شخص أحتك به في الماضي، عن طريق الاتصال الجسدي |
Herhangi bir fiziksel temasta bulunduk mu? | Open Subtitles | هل بدر مِنّا أي نوع من الاتصال الجسدي على الإطلاق؟ |