Bir kez daha Floransa'ya gideceksin ve Tanrı'nın vekili tam önünde duracak. | Open Subtitles | سوف تعود لفلورنسا مرة أخرى وستكون وكأن وكيل الله ذاته |
Floransa'ya gitmem gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن من المفترض ان أذهب لفلورنسا |
Bunu Floransa'ya götür. | Open Subtitles | أذهبي لفلورنسا |
Onu Floransa'ya götürmelisiniz. Orada güvende olacaktır. | Open Subtitles | عليك أعادته إلى فلورنسا سيكون بمأمن هناك |
Floransa'ya geri götürmelisin. | Open Subtitles | عليك أعادته إلى فلورنسا سيكون بمأمن هناك |
Mansa Musa Timbuktu'yu başkent yaparken, şehre Medici'nin Floransa'ya baktığı gibi baktı, yani, çeşitli yerlerden gelen büyük fikirlerin geliştiği açık, düşünsel, girişimci bir imparatorluğun merkezi. | TED | عندما جعل مانسا موسى تمبكتو عاصمته، نظر إلى المدينة كما نظر ميديسي إلى فلورنسا: كمركز امبراطورية مفتوحة وفكرية وريادية التي انتعشت بالأفكار العظيمة. |
İkinci balayı olarak, Floransa'ya gitmek istediğini düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أظن بأنكِ أردتينا أن نذهب الى فلورنس لقضاء شهر عسل آخر |
Öyleyse Floransa'ya doğru yol almalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نذهب الى فلورنس اذن. |
Bize parasını verirken gözleri dolmuştu ve Portinari oğlanları Floransa'ya geri döndükleri zaman cüzdanlarının ağırlıklarından yürüyemiyorlardı. | Open Subtitles | كان الدموع تترقرق في عينيه حين دفع لنا... . وحين عاد أبناء بورتيناري إلى فلورنسا |
İtalya'nın Canavarı, Floransa'ya gelmiş. | Open Subtitles | وحش في إيطاليا أتى إلى فلورنسا |
Buradan çıktığımda, akıcı bir şekilde konuşabileceğim ve... direk Floransa'ya yol alacağım. | Open Subtitles | حين أخرج من هنا سأكون قد أتقنتها وسأذهب مباشرةً إلى"فلورنسا" |
Floransa'ya Bayan Touchet'ın yeğenini görmeye geldim. | Open Subtitles | الشخص جئت إلى فلورنسا لنرى. |
İkimizi de burada tutan bir şey kalmadı. Benimle gel. Floransa'ya. | Open Subtitles | لا يوجد ما يُبقينا هنا، رافقيني إلى (فلورنسا) |
Sanırım sen Floransa'ya varana kadar ben erişebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكنني الدخول بينما تذهبين الى (فلورنس) |