ويكيبيديا

    "fosil yakıt" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوقود الأحفوري
        
    • الوقود الحفري
        
    • الوقود الاحفوري
        
    • حرق الوقود
        
    Ama enerji politikaları daha fazla fosil yakıt bulunmasına odaklanmaya devam etti. TED لكن سياسات الطاقة استمرت في التركيز على إيجاد المزيد من الوقود الأحفوري.
    İsviçreli bilimci Arrhenius fosil yakıt yakmanın dünyanın sıcaklığına etkisini hesapladığından beri. TED منذ أن حسب العالِم السويدي، أرهنيوس، تأثير حرق الوقود الأحفوري على حرارة الأرض.
    Bu, Güneş'in değişimlerinin iklim üzerindeki etkisinin genel olarak fosil yakıt yakmaktan kaynaklanarak artan sera gazları tarafından bastırıldığını gösteriyor. TED هذا يظهر أن تأثير اختلافات الشمس على المناخ تطغى عليه غازات الاحتباس الحراري المتزايدة، القادمة أساسا من إحراق الوقود الأحفوري.
    Enerji üretmek için fosil yakıt içermeyen başka seçenekler de var. TED هنالك خيارات أخرى لتوليد الطاقة أيضاً لا تتضمن الوقود الأحفوري
    Sanayileşmiş gıda sistemimizde 1 kalorilik yiyecek üretmek için 10 kalori fosil yakıt enerjisi gerekiyor. TED يتطلب الأمر 10 سعرات من طاقة الوقود الحفري في نظامنا الغذائي عالي التصنيع لكي ننتج سُعرًا واحدًا من الطاقة الغذائية.
    Bize fosil yakıt satanlar söylüyor bunu. TED انهم اولئك الذين يملكون استثمارات في الوقود الاحفوري
    İnsanları günde 24 saat, yılda 365 gün fosil yakıt yakmaya devam etmek için teşvik edebilir. TED وقد تغري الناس للاستمرار بحرق الوقود الأحفوري 24 ساعة في اليوم، 365 يومًا في السنة.
    fosil yakıt yönteminden yüzde 30 daha verimli ve çevre için çok daha iyi. TED والتي تعتبر 30 في المئة أكثر كفاءة من الوقود الأحفوري وهي أفضل بكثير للبيئة.
    Geçtiğimiz yıl, tam 299 gün elektriğimizi üretmek için hiçbir fosil yakıt kullanmadığımızı biliyor muydunuz? TED هل تعلمون أنه في السنة الماضية، ولمدة 299 يوماً، لم نستعمل الوقود الأحفوري لتوليد الكهرباء لدينا؟
    İlgili bir bakış açısı hakkında konuşmak için buradayım, fosil yakıt yakmaktan oluşan sera gazı emisyonlarının yiyeceklerimizin besin kalitesini nasıl azalttığı hakkında konuşacağım. TED أنا هنا لأتحدث عن أحد الجوانب المتعلقة بذلك؛ عن كيف أن انبعاثات الغازات الدفيئة الناجمة عن حرق الوقود الأحفوري تقلل من القيمة الغذائية لطعامنا.
    Bu içinde bulunduğumuz fosil yakıt krizinin tek ve gerçek çözümüdür ve iki kelime bunu tarihe gömecektir. Open Subtitles ان الحل الحقيقي الوحيد لحل أزمة الوقود الأحفوري الذي نحن نعاني منه وألخص ذلك في كلمتان بسيطتان
    Ayrıca, o dönemde hiç kimse fosil yakıt tüketiminin gerçek sonuçlarını anlamadı. Open Subtitles إلى جانب ذلك لم يفهم أحد في ذلك الوقت الثمن الحقيقي لإحراق الوقود الأحفوري.
    Likit fosil yakıt, yani petrol pazarı nakliye, ısınma, otomobil ve kamyon sektörlerinde patlama yaşıyordu. Open Subtitles سوق الوقود الأحفوري السائل, و البترول كان نشطاً لِلشحن و التدفئة و السيارات و الشاحنات.
    Bir tanesi bizim görebildiklerimizi görüyor diğeri fosil yakıt üreten şirketlerin görmemizi istemediklerini. Open Subtitles كاميرا واحدة أن يرى ما تراه العين، وغيرها، ما هي الشركات الوقود الأحفوري لا أريد بقية العالم أن يرى.
    1950'den beri fosil yakıt tüketimi alanı her yıl istikrarla artmış ve azalacak gibi de görünmüyor. Open Subtitles منذ 1950، كان خط استهلاك الوقود الأحفوري يرتفع بشكلٍ ثابت كل عام، ولا نهاية تلوح في الأفق.
    Yenilenebilir enerji, yüzde 90 olan fosil yakıt alışkanlığımızdan nasıl kurtulabileceğimizi gösteren öncü fikirlerden biridir. TED و مصادر الطاقة المتجددة هي أحد الأفكار الرائدة في كيفية استغنائنا عن عادة الـ90% من الوقود الأحفوري
    Bu, politik gerçekçiler için çok şaşırtıcı bir durum olmasa da fosil yakıt işletmelerinin ve politik liderlerin asıl değişimin gerçekleşmemesi ellerinden geleni yaptıklarına inanamadım. TED بالنسبة إلى الواقع السياسي، قد لا يكون هذا مستغربًا لكنني وجدت صعوبة في تحمله: فصناعات الوقود الأحفوري والقادة السياسيين يقومون بكل شيء وبكل ما يمكنهم لمنع التغيير الحقيقي من الحدوث.
    2050'ye kadar ekonomilerimizi tamamen karbondan arındırmalı ve hali hazırda fosil yakıt devlerinin ve liderlerinin düzenin zirvesinde kalmalarını sağlayan güç dağılımlarını dönüştürmeliyiz. TED علينا إزالة الكربون بالكامل من اقتصادنا بحلول عام 2050 وتحويل توزيع الصلاحيات التي تسمح حاليًا لمحطات الوقود الأحفوري العملاقة وللقادة السياسين في البقاء في وضعٍ أفضل.
    fosil yakıt emisyonlarını aşamalı olarak ortadan kaldırabilecek bir diğer şey ise, bundan etkilenebilecek işçileri değişik bir meslek kolunda yeniden eğitmek ve iyi sendika işlerine girmelerini sağlamak. TED الشيء الآخر هو، أن تتخلص من الانبعاثات الناجمة عن الوقود الأحفوري تدريجياً، مع ضمان أن العاملين الذين سيتأثرون بذلك يتم تدريبهم ومنحهم نفس الأجور النقابية وتشغيلهم في وظائف نقابية جيدة.
    Kömür, petrol ve doğal gaz, fosil yakıt dediğimiz şeylerdir. Open Subtitles الوقود الحفري كالفحم والبترول والغاز الطبيعي
    Bakın, artık bu metanı alıp güç üretebilen tesisler var, fosil yakıt kaynaklı güç ihtiyacını ortadan kaldırıyorlar, ancak bu konuda akıllı davranmalıyız. TED كما تعلمون هنالك بعض االمرافق الان حيث يستطيعوا ان يستخرجو الميثان و ينتجو الطاقة و يستبدلوا حاجتنا لاستخدام طافة الوقود الاحفوري و لكن يجب ان نكون اذكياء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد