Her Pazar anne ve babasını ziyaret etmeliydi, Mary ve Isaac Foster'ı. | Open Subtitles | كل أحد ، كانت تزور والداها ماري و آيسك فوستر |
Dünyanın bir ucundan Amy Foster'ı sevmek ve sevilmek için geldi. | Open Subtitles | أتى من خلال العالم ليحب ويُحب من قبل آمي فوستر |
Bayan Ellis, Kelly Foster'ı kocanızın öldürdüğünü düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | السيدة . إليس هل تعتقدين أن زوجك قتل كيلي فوستر ؟ |
Karınız Foster'ı yemekhaneden tanıyormuş. | Open Subtitles | السبب هو أن زوجتك تعرف هذا الرجل فوستر من قاعة الطعام. |
Sam Foster'ı tanıyormusun, hani Amerika Birleşik Devletleri'nin yardımcı Başsavcı'sı olan? | Open Subtitles | صديقي سام فوستر.. وكيل النائب العام للولايات المتحدة؟ |
Bazıları şerif Foster'ı bataklığın aldığını söyledi. | Open Subtitles | يقول بعض الناس أن المستنقع ابتلع النائب فوستر |
Ajan Foster'ı görevlendirebilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع تولية العميلة فوستر بهذا الموضوع؟ |
"Melanie Foster'ı gerçekte kimin öldürdüğünü biliyorum. Yanlış adamı tutukladınız." | Open Subtitles | (أعرف من الذي قتل (ميلاني فوستر قمتم بإعتقال الرجل الخاطئ |
Evet, ama bu ikimizden birinin Foster'ı öldürdüğü anlamına gelmez. | Open Subtitles | (أجل . لكن هذا لا يعني بأننا قمنا بقتل (فوستر |
Howard Milner Ken Foster'ı öldürdüğünü itiraf ettin. | Open Subtitles | هوارد ميلنر اعترفت بأنك قاتل كان فوستر |
Gözümün içine bak ve bana Foster'ı öldürmediğini söyle. | Open Subtitles | انظر إلى عيني واخبرني انك لم تقتل فوستر |
Kaza kurbanlarından hiçbiri Suzie Foster'ı siyah SUV ile görmemiş. | Open Subtitles | ولا أحد من ضحايا الحادثِ رأى سيارة "سوزي فوستر" السوداء على الخط السريع. |
Peki, bu Foster'ı temize çıkarır. | Open Subtitles | حسنا , إذا هذا يزيل فوستر من الاشتباه |
Bu gece Foster'ı çağırır mısın? | Open Subtitles | - هل يمكن أن ندعو فوستر في هذه الليلة؟ |
Foster'ı sevdiğin için yapmadın mı? | Open Subtitles | - آها - أنت لم تفعلي ذلك لأنكي تحبين ((فوستر)) ؟ |
Dorian, Bay Foster'ı öksürük ve nefes darlığı şikayetiyle hastaneye sen kabul etmişsin. | Open Subtitles | (دوريان)، لقد أدخلت السيد (فوستر) المشفى لأنه كان يعاني السعال وصعوبة التنفس |
Bu mektup birkaç ay önce Chicago polisine gönderilmiş ve Melanie Foster'ı öldürmek suçundan yakalanan adamın masum olduğu yazılı. | Open Subtitles | هذه الرسالة مرسلة منذ حوالي شهور إلى شرطة شيكاغو تقول أن الشخص الذي أعتقل لقتل (ميلاني فوستر) كان بريء |
Sanırım Simon Foster'ı saat üçte Karen Clark ile görüştürebiliriz. | Open Subtitles | نعم أعتقد إننا نستطيع أن نشرك (سايمون فوستر) في الثالثة مع (كارين كلارك) |
Lillian Foster'ı aldıktan sonra ofiste buluşuruz. | Open Subtitles | اجل , سنقابلكَ بالمكتب (بعد أن نعتقل (ليليان فوستر |
Foster'ı her kim öldürdüyse onu malikâneden kaçırmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | فمن قتل (فوستر كان يحاول بكل بساطة إخافته للخروج من القصر |