İyice batırdın. Ofisinde Hubble fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | لكنك إفتعلت الأمر بالكامل فلقد رأيت الصور على مكتبك |
Instagram'a attığınız fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | رأيت الصور التي رفعتها على . الانستغرام البارحة |
fotoğrafları gördüm, oğlum, suratına çok kötü vurmuşsun. | Open Subtitles | رأيت الصور يا فتى لقد حطمت وجهها |
Luke'a striptiz kulübünden attığı fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | شاهدت الصور التي أرسلها إلى (لوك) من نادي التعري. |
fotoğrafları gördüm. Üç çocuk mu? | Open Subtitles | رأيتُ الصور التي في الخارج، ثلاثة أولاد؟ |
O, sadece birkaç dakika öncesine kadar oradaydı ve Chris, fotoğrafları gördüm,.. | Open Subtitles | لقد عاد من دقيقتين كريس لقد رأيت الصور |
Evet, Rose'nin çektiği fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | نعم, رأيت الصور التي التقطها روز |
Polis raporundaki fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | رأيت الصور التي لدى الشرطة |
Sonra fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | وبعدها رأيت الصور. |
- Tanrı aşkına, Frank! fotoğrafları gördüm diyorum sana! | Open Subtitles | لقد رأيت الصور! |
fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الصور |
Chuck, fotoğrafları gördüm, tamam mı? Kusura bakma. | Open Subtitles | لقد رأيت الصور |
fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | رأيت الصور |
fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | لقد شاهدت الصور... |
fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | لقد شاهدت الصور... |
fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتُ الصور |
Demek istediğim, fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | أعني .. لقد رأيتُ الصور. |