Olay mahalli fotoğraflarına göre saldırı sonucu etrafa saçılmış çok miktarda kan varmış. | Open Subtitles | صور مسرح الجريمة تظهر كانت هناك كمبية كبية من الدماء متفرقة بسبب الإعتداء |
Moda dergilerinde, sıska ama güzel zayıf mankenlerin fotoğraflarına , baktım durdum. | Open Subtitles | لاتصفح في مجلات الازياء في صور عارضات الازياء الرشيقات، النحيفات منهن والجميلات. |
Bu soruyu yanıtlamak için, aile fotoğraf albümünde geriye dönüp bebeklik fotoğraflarına bakmalıyız. | TED | لنجيب على هذا السؤال، يلزمنا أن نعود إلى بعض صور الأطفال في ألبوم العائلة. |
-Sana reaktör ile ilgili yolladığım uydu fotoğraflarına yine bak. | Open Subtitles | أنظرى ثانية لصور المفاعل التى التقطها القمر الصناعى |
- Senin fotoğraflarına bakma şansım var mı? | Open Subtitles | هل من فرصة أستطيع ان انظر بها إلى صورك ؟ |
Yani, seyahate çıkmak yerine, bir başkasının seyahat fotoğraflarına bakmak gibi. | TED | هي مثلًا، بدلًا من أن تسافر، تنظر إلى صور السفر لشخص آخر. |
Ne zaman bir internet bağlantım olsa, oraya akınla ıvır zıvır yağıyor, güzel yüzüklerden kokpit fotoğraflarına kadar herşey. | TED | في اي استسهل على استخدام الانترنت تجدني أضيف فيه العديد من الاشياء, كل شيئ, من خواتم جميلة حتى صور لأماكن فارغة. |
Evet, evet, iki. Bebeklik fotoğraflarına bakalım. | Open Subtitles | نعم، نعم، إثنان دعونا ننتقل إلى صور الأطفال |
Rachel'la bugün çekilen fotoğraflarına. Bu doğru mu? | Open Subtitles | صور لك أنت وراشيل أخذت اليوم هل هذا صحيح؟ |
Sabıkalı fotoğraflarına bakıp belki bir şeyler yemeğe gidecektik. | Open Subtitles | كنا سنراجع بعض صور المجرمين أكثر, و نحضر شيئاً لأكله. |
tüm polis fotoğraflarına sahiptir, ve resmi polis evraklarına, tüm bu bilgi... gerçekten inanıyorsunuz. | Open Subtitles | يحتوى على صور للشرطه وأشياء أخرى خاصه بالشرطه وكل هذه المعلومات |
Kasanın fotoğraflarına yada evraklarından model numarasına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | سوف نحتاج الى صور الخزنة. أو اسم الموديل الخاص بها. |
Sersem insanların bu yavru fotoğraflarına ne kadar para ödediğini görmek çok müthiş. | Open Subtitles | من الغريب كم يدفع هؤلاء الحمقى لرؤية صور خلاعية للفتيات |
Sen sürekli ölümle burun burunasın. Şu tatil fotoğraflarına bir baksana. | Open Subtitles | دائماً ما تشرف على الموت ، فقط انظر إلى صور الإجازات الخاصة بنا |
Duvarda palyaço resimleri ya da kurban fotoğraflarına saplanmış makas yok. | Open Subtitles | لا توجد صور لمهرجين على الحوائط أو مقص مرسوم على رأس صور الضحايا يعجبني النمر |
Günümüzde, Mars'ın elimizdeki en iyi uydularla çekilmiş fotoğraflarına baktığımızda ilk Mars görevlerinden aldığımız mesajların aynısını alıyoruz. | Open Subtitles | عندما ننظر للمريخ اليوم في أفضل صور أقمارنا الصناعية فإنها تخبرنا نفس الرسالة التي سمعناها من أول بعثه إلى المريخ |
Gün boyunca cinayet fotoğraflarına bakıyorum. | Open Subtitles | انظر لصور مسرح الجريمة طوال الوقت لا يمكنني ان اعرف ان هذه العائلات في الخارج |
Biraz evvel Müdür Figgins ile toplantım vardı Eleanor yıllardır Glee kulübü fotoğraflarına verilen tahribatlar nedeniyle eğer Glee kulübündeki çocukların resimlerini bu seneki yıllığa koyarsak o garibanları daha fazla utanca ve alaya maruz bırakacağımız konusunda onu ikna ettim. | Open Subtitles | حسنا , لقد كنت في اجتماع مع الناظر فيغنز الينوي ومع كل التخريب لصور نادي غلي في هذه السنة |
Seni sinirlendirmeye çalışmıyorum ama bu, insanların yazılardan sıkılınca fotoğraflarına bakabileceğini... | Open Subtitles | أنا لا أحاول إثارة غضبك و لكن هذا ليس كإحدى مدوناتك حيث ينظر الناس إلى صورك |
Gelecek ayki galada düzenleyeceğim müzayede için fotoğraflarına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لأني أحتاج لبعض صوره. للمزاد الصامت في احتفال الشهر المقبل. |
Tamam, bunu yapabilirim. Annenin büyük fotoğraflarına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | حسناً, يمكنني فعل هذا أريد صوراً كبيرة لأمك |
Bu kısım, kanlı olay yeri fotoğraflarına bakıp, gözyaşlarına boğulup, cinayeti itiraf etmem gereken bölüm mü? | Open Subtitles | لابأس هل هذا هو الجزء الذي أنظر فيه لصورة مسرح جريمة ملوث بالدماء |
Onun fotoğraflarına zamanın yoktu... ..Ama birçok kere bana mesaj atmaya vardı. | Open Subtitles | لم تكن تملك الوقت لكي تحذف صورها لكنك على الجانب الآخر وجدت الوقت لكي تقابلني |
Nitekim işi çok abartıp tüm vaktini fotoğraflarına bakarak ve uyuduğun yastığı koklayarak geçiriyor. | Open Subtitles | بالرغم من إمضائه بعضا من الوقت و هو ينظر لصوركِ و يشم الوسائد التي نمتِ عليها |