Görebildiğimiz en düşük frekanslı ışık kırmızı ve en yüksek frekanslısı ise mor. | TED | أدنى تردد للضوء يمكن أن نراه هو اللون الأحمر أعلى تردد هو البنفسجي. |
Örneğin, sarı ışığın, sarı frekanslı gerçek sarı ışığın gözünüze geldiğini varsayalım. | TED | مثلاً، لنفترض أن هناك ضوء أصفر, إنه ضوء أصفر حقيقي، مع تردد أصفر، يسطع في عينك. |
Mavi balinalar ve yüzgeçli balinalar uzun mesafelerce hareket edebilen çok düşük frekanslı sesler çıkarırlar. | TED | لذا فالحيتان الزرقاء والحيتان ذات الزعانف تصدر اصوات ذات ترددات منخفضة يمكنها الانتقال الى مسافات كبيرة |
Watson aslında doğa tarafından oluşan çok düşük frekanslı radyo yayınlarını dinliyordu. | TED | في الحقيقة, كان واتسون يستمع إلى موجات راديو قليلة التردد سببتها الطبيعة. |
Öyleyse sarı görünen bu bölgede, iki farklı tür ışık dalgası bulunur: Biri kırmızı frekanslı, biri de yeşil frekanslı. | TED | لذا، في المنطقة الصفراء، يوجد نوعان من الموجات الضوئية: واحدة بتردد أحمر، والأخرى بتردد أخضر. |
Walt, yüksek frekanslı ticaretin piyasa potansiyelini ilk fark edenlerden biri. | Open Subtitles | (والت) كان من الاوائل الذين استفادوا من إمكانيات السوق الحقيقية الذي يملك تداول مرتفع الوتيرة |
Düşük frekanslı titreşimleri algılamakta çok başarılıdır. | Open Subtitles | إنها مناسبة لإلتقاط الإهتزازات ذات الترددات المنخفضة |
Uydu telefonuna gücümüz yetmediği için yüksek frekanslı bir telsiz almıştık. | TED | لم نستطع حمل هاتف يعمل بواسطة الأقمار الاصطناعية، لذلك أمتلكنا راديو ذا تردد عالي. |
Uzun bir boru, düşük perdeli veya düşük frekanslı uzun bir ses dalgası verecektir. | Open Subtitles | أنبوب طويل يُعطيك موجة صوتية طويلة بحدة منخفضة أو تردد منخفض |
Ve insanların, yüksek frekanslı beyin dalgalarına uyumlandıkları zaman birbirleriyle telepatik olarak iletişim kurabileceğine inanıyordu. | Open Subtitles | وآمن بأن البشر يستطيعون التواصل بشكل تخاطري عندما يكون هناك ارتباط في تردد الادمغه |
Ayrıca düşük frekanslı bir filtre yerleştirdim, böylece... 150 hertzin altında kalan bütün istenmeyen sesleri temizleyecek. Rüzgarlı bir yerde olmayacaksınız. | Open Subtitles | وأضفت أيضا تردد منخفض يعمل فى الريح لترشيح وازالة الاصوات الغير لازمه |
Yeterince yüksek düşük frekanslı bir ses patlamasıyla. | Open Subtitles | عالي جداً، و تردد منخفض لينتج إنفجار في الصوت |
Barakalarımız bizi adadaki çeşitli ve yoğun vahşi hayattan korumak için yüksek frekanslı, sonar radarlı çitlerle çevrelenmiştir. | Open Subtitles | داخل مربع منطقتك حدودنا محاطه بكم بواسطة ترددات عاليه بالمواج الصوتيه |
Bu yüksek frekanslı vericileri yerleştirmenin nedeni Sovyetler Birliğine karşı gerçekten bir anti-füze savunma uyarısı vermesi. | Open Subtitles | سنضع معدات بث ذات ترددات عاليه و هي جزء من نظام إنذار مبكر مضاد لصواريخ الإتحاد السوفيتي |
Alçak frekanslı dalgaları yüksek frekanslı dalgalara dönüştürüyor. | Open Subtitles | إنه يرفع من ترددات الموجات الصغيرة إلى أن تصبح موجات ذات ترددات عالية، حتّى يكون بمقدرتنا لنا سماعهم |
İnsanları belirlemek için radyo frekanslı araçlar kullanılabilir mi? | TED | هل نستطيع توزيع أجهزة التردد اللاسلكي لرصد الناس؟ |
Bir ucunda, bazilar membran serttir, sadece kısa dalga boyuna, yüksek frekanslı seslere tepki olarak titreşir. | TED | عند إحدى النهايتين، يكون الغشاء القاعدي قاسيًا، فيهتز فقط استجابةً للأصوات عالية التردد ذات الطول الموجي القصير. |
Düşük frekanslı akustik RF tamponu bir verici. | Open Subtitles | إنه جهاز إرسال بتردد منخفض، وعازل للأمواج الصوتية اللاسلكية. |
Tam anlamıyla çalıştığında yüksek frekanslı bir ses yayıyor. | Open Subtitles | عندما تعمل بكامل طاقتها فانها تطلق ذبذبات بتردد عالي |
Yüksek frekanslı ticaret bu-- | Open Subtitles | التداول المرتفع الوتيرة |
Hangi yüksek frekanslı ticaret vardır | Open Subtitles | الذي يملك تداول مرتفع الوتيرة |
Düşük frekanslı seslerde nöbet aktivitesi görmüyorum. | Open Subtitles | لا وجود لنشاط نوبة بالاستجابة للأصوات ذات الترددات المنخفضة |
Otopsi için yolcularda yüksek frekanslı PET taraması yaptık. | Open Subtitles | أجرينا مسحاً ضوئيّاً عاليَ التردّد للركاب من أجل تشريح الجثث |
Bizim cihazlar... onların düşük frekanslı sinyallerini alabilir mi? | Open Subtitles | و التقاط أي ذبذة منها لتتبعه؟ يمكننا ذلك لكن على بعد ميلين فقط من مصدر الإشارة |