Bay Friendly, liman sendikasının doklarında hakimiyetini sürdürmek için Joey Doyle'un öldürülmesinin kesinlikle şart olduğunu açıkça belirtti mi? | Open Subtitles | ايمكنك ان تقول ان السيد فرندلى اوضح لك انه كان من الضرورى قتل جوى دويل لكى يحافظ على تحكمه |
Elinden her iş gelir, yeter ki Johnny Friendly'den uzak ol. | Open Subtitles | يمكنط ان تفعل اى شىء طالما انت بعيدا عن جونى فرندلى |
O da Johnny Friendly'nin sağ koludur, devetüyü paltolu bir kasaptır. | Open Subtitles | الذى هو يد جونى فرندلى اليمنى وقاتل متنكر |
Tur şirketinin anlaştığı çöp toplama şirketinin adı Friendly Island Sanitation. | Open Subtitles | شركة رفع النفايات تلك المتعاقدة مع خطوط الرحلات البحرية اسمها هو فريندلي ايلند للصحة العامة |
Friendly Island'ın çöp kamyonunu buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت سائق شاحنة القمامة من شركة فريندلي ايلند |
Gazete sattım filan, sonra Johnny Friendly beni satın aldı. | Open Subtitles | وبعت الاوراق ثم ستهم جونى فريندلى فى رعايتى ماليا |
Joey'i öldürten Johnny Friendly'ydi, değil mi? | Open Subtitles | جوى فرندلى هو من امر بقتل اخوى جوى مــــو؟ |
Bay Friendly'nin kıymetli mallarını yürütmeyelim diye mi? | Open Subtitles | لنتاكد اننا لن نسرق من شحنه السيد فرندلى الثمينه. |
Çocukken Johnny Friendly beni maçlara götürürdü. | Open Subtitles | كان جونى فرندلى يصطحبنى الى مباريات الكره عندما كنت صغيرا |
Acaba Bay Friendly, daha doğrusu Bay Skelly... | Open Subtitles | اينمكنك ان تخبرنى ان كان السيد فرندلى او بالاصح السيد سكيلى |
Evet Sidney, Bay Friendly ararsa yokum. - Bugün mü? | Open Subtitles | اجل سيدنى لو اتصل السيد فرندلى انا لست موجودا |
Sırf Johnny Friendly yapma dedi diye oraya gidiyorsun. | Open Subtitles | ستذهب الى هناك لان جونى فرندلى حذرك الا تذهب الى هناك |
Artık Friendly'den emir almadığımızı anlayacaklar. | Open Subtitles | اننا لن نقبل المزيد من الاوامر من جونى فرندلى |
Friendly Islands Sanitation'daki büyük adamlarını bulduk, ve gelecek sefer Sam teslimattan haber verdiğinde orada olacağız. | Open Subtitles | اكتشفنا من هم اللاعبون الرئيسيون فهم في شركة فريندلي ايلند للصحة وفي المرة القادمة التي سينقل فيها سام شحنة |
Bay Friendly zehiriyle uyumumuzu bozma hırsından vazgeçmeyeceğe benziyor. | Open Subtitles | يبدو السيد (فريندلي) مصمّماّ على تنفيذ طموحه ألا وهو إصابة تناغمنا بسمّه |
Bay Friendly'nin önderliğindeki bu radikal terörist tavrın güvenliğimize zarar vermesine izin verilmemelidir. | Open Subtitles | هذا التصرف الإرهابي المتعصب (الذي يقوم به السيد (فريندلي يجب ألاّ يسمح له بتعريض سلامتنا للخطر |
Affedersiniz. Bay Friendly, Albay Anderson sizi görmek istiyor? | Open Subtitles | معذرةً، سيد (فريندلي) العقيد (أندرسون) جاء لمقابلتك |
Bay Friendly, Biz yıllardır hem Bay Murrow'un hem de CBS Haberler'in müttefiki olduk. | Open Subtitles | سيد (فريندلي)، لقد كنا أصدقاء وحلفاء للسيد (مورو) وللـ"سي بي إس" لسنوات طوال |
Affedersiniz, Bay Friendly, Bay Murrow, Bay Paley sizin için hatta. | Open Subtitles | التاسع من مارس 1954 معذرةً يا سيد (فريندلي) ويا سيد (مورو)، السيد (بيلي) يريد مكالمتك |
Babam, eskiden Friendly'nin kölesi olduğunu söyledi. Galiba hala öylesin. | Open Subtitles | قال ابوى بوب ان جونى فريندلى كان يمتلكك وهو لايزال يمتلكك |
Edgar Friendly, artık her ne boksan, kendini Simon Phoenix'e hazırla. | Open Subtitles | إدغار فريندلى) مهمن كنت) (استعدّ لمواجهة (سايمون فينيكس |