Bu gerçekleştiğindeyse patlayan göçler görüyoruz; mülteciler. | TED | وعندما يحدث ذلك، يصبح لدينا موجات هائلة من الهجرة: لاجئون. |
Ama söz veriyorum, göçler hakkındaki düşüncelerim basından alınmış laflar olmayacak. | Open Subtitles | لكن أعدكِ أن افكاري عن الهجرة لن تكون مستوحاة من كتاب معين |
1930 sonrasi büyük arazi alimlari, ve kitlesel göçler ile, | Open Subtitles | وقد كان بعد 1930، مع مُشتريات الأرض الهائلة ومع الهجرة الهائلة |
Bir diğer ırksal savaş, daha fazla yer değiştirme sürülen yığınlar, zorunlu göçler. | Open Subtitles | حرب عرقية جديدة المزيد من المهجرين قسراً ترحيل جماعى هجرة إجبارية |
Hepimiz büyük göçler gibi oradan oraya koşuşturuyoruz. | Open Subtitles | كل ما نقوم به هو الهرولة من مكان إلى آخر في هجرة جامعية كبيرة. |
Ve DNA'larındaki çok küçük farklar, türümüzü, dünyayı kolonileştirmeye götüren eski göçler hakkında ipuçları sağlar. | Open Subtitles | والاختلافات الطفيفة في حمضهم النووي أعطى أدلة عن الهجرة القديمة التي أدت لإستعمار نوعنا العالم |
Büyük göçler azalır. | Open Subtitles | سنقلل من الهجرة الجماعية |