ويكيبيديا

    "gölün" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البحيرة
        
    • بحيرة
        
    • البركة
        
    • البحيره
        
    • البحيرةِ
        
    • للبحيرة
        
    • البُحيرة
        
    • بالبحيرة
        
    • بحيره
        
    • بُحيرة
        
    • البركه
        
    • البُحيّرة
        
    O artık öldü ve hikayelere inanıyorsan bu Gölün dibinde bir yerde. Open Subtitles القاتل ميت الآن في مكان ما أسفل هذه البحيرة إذا صدقتي القصص
    Bakın, o gece Gölün yakınlarında değildim, tamam mı ? Open Subtitles اسمع، لم أكن بالقرب من البحيرة في تلك الليلة، حسن؟
    Gölün altında yaptığın şey senin yapına öylesine aykırıydı ki bu olay zihninin ve beyninin birbiriyle savaşmasına sebep oldu. Open Subtitles ما فعلته عند تلك البحيرة ، كان متناقضاً مع صورتك لنفسك و الآن أنت في حرب مع عقلك و جسدك
    Bir dakika ya. Baharın ortasında donmuş bir Gölün üzerindeyiz. Open Subtitles مهلاً، هل نحن نسير على بحيرة متجمدة في وسط الربيع؟
    Küçük bir Gölün yakınına çöken ceset suyu kirletmekle tehdit ediyor. TED فيَتهاوى بالقرب من بِرْكَةٍ صغيرةٍ، حيث تَتَوَعّد جثة ذلك الغزال بتَلَوُّيثِ مياه البركة.
    Hesap yapalım, Gölün boyu 100 mil, eni 50 mil. Open Subtitles دعني ارى ، البحيره 100 ميل طولا وخمسين ميل اتساعا
    Demek beraber Gölün oraya gittiniz. Open Subtitles لذا أنت كُنْتَي تَعْملُ شيءَ في البحيرةِ.
    Bu gece Gölün yanındaki parka gidip yiyişebiliriz. Open Subtitles ربما نذهب الليلة إلى الحديقة المجاورة للبحيرة ونتغازل.
    Ya burada kalır, her şeyin güvenli olduğundan emin oluruz ya da yolun üstünde Gölün yakınında bir balıkçı kulübesi var. Open Subtitles نحنُ يمكن أن نبقى هنّا، و التأكد بأن الوضع آمن. أو أن نذهب الي سقيفة لصيد السمك على الطريق، بجانب البحيرة.
    Gölün kenarındaki Börje evini kiraladı ve iyi para ödedi. Open Subtitles لقد انتقلت مع غبنها إلى منزل البحيرة ودفعت المبلغ نقدا.
    Gölün suyu, içme suyundan biraz farklı hem de enteresan bir biçimde. Open Subtitles الماء في هذه البحيرة مختلف عن مياه الشّرب بطريقة مثيرة جدا للاهتمام.
    Beklersen, Gölün karsisinda kocaman bir misk siçani ailesi görürsün. Open Subtitles حسنُ، اذا انتظرت، سترى أني صورت العائلة كاملة تعبر البحيرة.
    Sen uzay kamyonunla başka yerdeyken Reginald'ı Gölün yanında dışarı çıkaramam. Open Subtitles أنا لن أخذ روجنيلد إلى البحيرة عندما تخرج على شاحنتك الفضائيه
    Gölün o kısmı yaz bittikten sonra oldukça boş olur. Open Subtitles ذاك الركن من البحيرة هاديء للغاية في أعقاب فصل الصيف.
    O akşam, ağır zırhlı dalgıçlar ormanın içindeki Gölün dibine gitti. Open Subtitles في تلك الليلة ، غواصون مسلحون غاصوا إلى قاع بحيرة الغابة
    İki milyon yıl önce Turkana Gölün de... ...bizim atalarımızdan biri olan Homo Erectus... ...tam olarak bu bölgede yaşamıştır. TED منذ مليوني عاما على بحيرة توركانا، الإنسان المنتصب القامة، أحد أسلافنا البشرية، في الواقع عاش في هذه المنطقة.
    Diğer suyla ilgili gösterilerle birlikte MS. 70’de eski bir Gölün yerinde Kolezyum’u inşa etmeye başlayan Hükümdar Flavius Vespasian’dan doğruca yukarı doğru Roma çevresindeki doğal ve yapay su kaynaklarında düzenleniyorlardı. TED كانوا يقامون بالترافق مع مناظرات مائية أخرى على الأجسام المائية الطبيعية أو الصنيعة في أرجاء روما حتى عهد الإمبراطور فلافيوس فيسباسيان، الذي بدأ ببناء الكولوسيوم في عام 70م على موقع بحيرة سابقة.
    Gölün etrafında üç defa dolaş, sonra yukarı çık. Open Subtitles لفّي حول البركة ثلاث مرات ، ثم اصعدي الدرجات
    Allan and Elizabeth Eiger birşey saldırdığı sırada Gölün üstündelerdi. Open Subtitles الين واليزابيث ايجر كانا في البحيره عندما هاجمهما شئ ما
    Gölün orada buluşmayı planladıklarını söyledin. Bu doğru mu ? Open Subtitles قُلتَ بأنّهم كَانوا يُخطّطونَ للإجتِماع في البحيرةِ. ls ذلك الصدقِ؟
    Sen öyle san! Öyle bir değer ki. Gölün hademeliğini yapmaktan sıkıldım artık. Open Subtitles بلّ يستحقّ يا صاح، يستحقّ، أودّ أن أبرح عن العمل كبوّاب للبحيرة.
    Gölün batı sahiline gittik. Şelalenin oradaki mağaralar temizdi. Open Subtitles ذهبنا لمسح الجانب الغربي من البُحيرة جميع الكهوف عند الشلالات ، كانت خالية.
    Belki de eskiden Gölün etrafında çevreleyen güzel tepelerin hatıraları onları kalmaya zorluyor. Open Subtitles أو ربما عدم الرغبة في خسارة ذكرى تلك التلال الجميلة التي تحيط بالبحيرة
    Son gördüğümde, donmuş bir Gölün dibinde alkol tedavisine girmişti. Open Subtitles اخر مره رايته كان يتلقى العلاج فى قاع بحيره متجمده
    sarsıntı partilerin suçu değildi. Görünüşe göre sarsıntı Gölün dibinde meydana gelmiş. Open Subtitles " يبدو و كأن بُحيرة "فكتوريا . أصبحت بُحيرة الشمس
    Ama Gölün karşısına geçmek istiyorsanız donarak ölme korkusu sizi karşıya geçmekten alıkoymasın. Open Subtitles لكن إذا أردت عبور تلك البركه ـ ـ ـ ـ ـ ـ لا تدع الخوف من البرد يمنعك ـ ـ ـ ـ ـ ـ من التزلج عليها لتعبرها
    O gece, onu Gölün kenarından aldım. Open Subtitles في تلك الليلة , على مقربة من البُحيّرة لقد أقلّته إلى المنزل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد