ويكيبيديا

    "göldeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البحيرة
        
    • عند البحيره
        
    • بالبحيرة
        
    • بالبركة
        
    Tek söylediği, istasyondan bir kadın aldığı ve onu göldeki otele götürdüğü. Open Subtitles كل ما قاله هو أنه أقل امرأة من المحطة وأخذها لفندق البحيرة
    Eğer bu kız vampirse, ben de kara göldeki yaratığım. Open Subtitles إذا كانت هى مصاصة دماء فأنا المخلوقة من البحيرة السوداء
    Evet. göldeki parktan sorumlu polis memuru. Kendisiyle biraz konuştum. Open Subtitles نعم, الشرطى المتواجد عند البحيرة, تحدثنا معا لفترة
    Sevgili eşiniz ve göldeki bu muhteşem evle ilgili. Open Subtitles و زوجتك الجميلة و المكان الرائع المُطل على البحيرة
    göldeki tarih öncesi yaşam emsalsiz değil. Open Subtitles أي حيوان قبل التأريخ يعيش في البحيرة ليس بدون سابقة.
    Bilmiyorum, Fakat bence göldeki Asit aktivitesi fazlasıyla yüksek. Open Subtitles لا أعلم , لكن حموضة البحيرة عالية للغاية لدرجة انها تقلقني
    Bu anlamsız. göldeki 4 Temmuz kutlamaları için havai fişeğe ihtiyaç var. Open Subtitles هذا سخيف، نحتاج إلى المفرقعات للاحتفال بعيد الاستقلال قرب البحيرة
    Matt, bu kuru göldeki adam. Open Subtitles مات, هذا الرجل من البحيرة الجافة من المحتمل هو
    Bu kadar olağan üstü birşey olamaz lorry göldeki kazadan sonra kendimi hastanede buldum, Birileri çığlık atıyordu Open Subtitles إنها ليست هنا إنها مختلفة أكثر إنها وكأن الباص سيغرق داخل البحيرة كنت في المستشفى وكل شيء يبدو مخيف والممرضة تحاول صدمي
    göldeki çocuğu nasıl kurtardığınla ilgili ayrıntıları vermekle başla. Open Subtitles يمكنك أن تبدأ بسرد تفاصيل القصة للجميع عن كيفية إنقاذك للفتاة من الغرق في البحيرة
    Haftasonu ailemin göldeki evine ne dersin? Hoş olur. Open Subtitles الى بيت والدي قرب البحيرة لعطلة نهاية الاسبوع ، جميل
    Hayır, ama göldeki cinayetten hemen sonraydı. Open Subtitles لا لكن ذلك حدث بعد جريمة القتل في البحيرة
    Üvey annem, o zamanlar babamın sekreteriydi, kahvesine uyku ilacı koydu ve onu göldeki kayığa bindirdi. Open Subtitles أعتقد بأن زوجة أبي كانت سكرتيرة أبي وضعت حبوب منومة في القهوة فحملتها خارجا في البحيرة على القارب
    Milyonlarca yıllık buharlaşma göldeki mineralleri çözerek suyu tuzlu hale dönüştürmüş. Open Subtitles ملايين السنوات من التبخير ركزت المعادن في البحيرة وتحول المياة الى مالحة
    Joe'nun ilk smacını görmek, ve Rich'in askıları çıkardığını, ve göldeki o yüzen evi almak, ve onu konuştuğumuz gibi torunlarımızla doldurmak. Open Subtitles أردت رؤية جو يحقق بطولته الكبرى الأولى وريتش ينزع تقويم الأسنان ، وأردت أن أشتري ذلك المنزل العائم على البحيرة
    Belki göldeki buzun altında temiz su vardır. Open Subtitles ربما هنالك مياه عذبة في البحيرة تحت طبقة الجليد
    göldeki çekimimizi bitirdikten sonra çan odasına gitmeye karar verdik. Open Subtitles بعد أن أنهينا مشهدنا عند البحيرة. قررنا أن نتوجه مباشرة إلى حجرة الجرس.
    Ben buralarda dolaşacağım. Bulduğunda onu göldeki kameriyeye getir. Open Subtitles أنا سأبقى هنا , عندما تجدينه . أحضريه إلى جسر البحيرة
    Seninle yapmak istediği çok şey olduğunu söylüyor, göldeki yüzen ev... Open Subtitles تقول هناك الكثيرا التى أرادت أن تفعله معك، المنزل العائم عند البحيره
    Hayır, o değil. göldeki adam var ya... Open Subtitles لا يا سيدي، ذلك ليس هو شاهدت أولئك الرجال هناك بالبحيرة
    göldeki bir balık! Meşgul, meşgul, şurada burada yapacak bir sürü iş var. Open Subtitles السمكة بالبركة , مشغول مشغول هناك الكثير لِعملة , هنا و هناك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد