Timmy Musket'in Block Island'da bir mezarlıkta gömülü olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت بأن تيمي مسكيت مدفون في مقبرة في جزيرة بلوك |
Etrafta para gömülü olduğunu söylerler. | Open Subtitles | يقولون ان هناك مال مدفون هنا حول هذه الارض |
O adam parkta para gömülü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال الرجل أنه ثمة مبلغ من المال مدفون في ذلك المنتزه |
Ona dedenin burada gömülü olduğunu söyle. | Open Subtitles | إذهبى وأخبريه أن جدك مدفون هناك وهو سيسمح لك بالدخول |
Albert bu sırların, delillerinin buraya fazla uzak olmayan bir Navajo bölgesinde, gömülü olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول ألبرت ذلك دليل هذه الأسرار مدفون على حجز نافاجو قريبا من هنا. |
Bazı insanlar tepenin altında bir devin... gömülü olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | البعض يظنون أن هذا يعنى أن هناك بالفعل عملاق مدفون تحت الربوة |
Bilmiyorum ama içimden bir his orada bir şeyin gömülü olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لا أعرف، لكن لدي إحساس أن شيء ما مدفون هناك. |
Tindle'in bahçede gömülü olduğunu düşünüyorsanız, Tanrı aşkına neden gidip mezarı kazmıyorsunuz? | Open Subtitles | إن كنت تظن أن "تيندل" مدفون فى الحديقة ! بالله عليك ! |
Hey, Seattle'da gömülü olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | سمعت أنه مدفون هنا بالمدينة أتعرف أين؟ |
Dinle, üç numaralı Lassie'nin buralarda bir yerde gömülü olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | أنصت، سمعت أن لاسي الثالث مدفون هنا. |
Ne gömülü olduğunu bulacağım. | Open Subtitles | لذا أسأتقد المنطقة لأرى ما هو مدفون هنا |
Onun burada gömülü olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أعلمت أنّه مدفون في مكان ما هنا؟ |
Profesör, bu kilisede bir Stanton'ın gömülü olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | أيها الأستاذ هل تعرف أنّ لدينا فرداً من عائلة (ستانتون) مدفون في مقبرة الكنيسة ؟ |
Sheridan'ın çipin içinde ne olduğunu ve buraya ne gömülü olduğunu öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | يبدو كما لو ان (شيردان) يريد ما بداخل هذه الشريحة وما هو مدفون ومخباً هنا |
Burada kimlerin gömülü olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | اتعلم من مدفون هنا؟ |