Bu sebep her iki bölgenin altında gömülüdür ve New York'u eski bir dünyanın merkezi yapar. | Open Subtitles | و ذلك مدفون أسفلهما في العمق و ذلك يضع نيويورك في قلب عالم سحيق |
Parçası olmaktan gurur duyduğum ailemizin her bir ferdi burada aile mezarlığımızda gömülüdür. | Open Subtitles | ... كل فرد من أفراد العائلة ... حتـى الفروع الصغيرة التـي يشرفني الإنتماء إليها مدفون هنا في مدفن العائلة |
Hepsinde bu Kristalden bir parça gömülüdür. | Open Subtitles | يوجد به قطعة من تلك الكريستالة مدفونة في داخله |
Hepsinde bu Kristalden bir parça gömülüdür. | Open Subtitles | يوجد به قطعة من تلك الكريستالة مدفونة في داخله |
Orada bir şey varsa büyük ihtimalle gömülüdür. | Open Subtitles | إذا كان هناك شئ ما في إنتظارنا إذن غالباً سيكون مدفوناً |
Bence oraya da bir şeyler gömülüdür. | Open Subtitles | -أعتقد أن هنالك شيئاً مدفوناً هناك |
AlterEgo'nun sensörleri, tıpkı bir çıkartma gibi boynunuza oturan ince plastik, esnek ve şeffaf bir cihaza gömülüdür. | TED | AlterEgo لديه أجهزة استشعار، جزءًا لا يتجزأ من جهاز رقيق بلاستيكي، مرن وشفاف الذي يجلس على رقبتك تمامًا مثل الملصق. |
Dişler çeneye değil etlerin ve kasların içine gömülüdür. | Open Subtitles | هم مخلوقات مدهشة. لا تعلق الأسنان في الفك، ولكن جزءا لا يتجزأ من اللحم والعضلات. |
Bir diğeri şöyle, "Doğusunda nehrin, güneş parlar üzerinde gömülüdür yerde, kemikleriyle ölülerin." | Open Subtitles | وآخر في "شرق النهر، والشمس في كبد السماء، مدفون في باطن الأرض مع عظام الموتى." |
Bir diğeri şöyle, "Doğusunda nehrin, güneş parlar üzerinde gömülüdür yerde, kemikleriyle ölülerin." | Open Subtitles | وآخر في "شرق النهر، والشمس في كبد السماء، مدفون في باطن الأرض مع عظام الموتى." |
Sırlar kalpte gömülüdür. | Open Subtitles | "أسرار مدفونة في القلب." |
Gotik kelimesinin tarihi, istilacı yabancıların kral olmasından, yükselen kulelerin sağlam kolonlara dönüşmesine ve sanatçıların karanlıkta güzellik bulmasına kadar, yüzyıllarca süren kültürler arası hareketlerin tarihinde gömülüdür. | TED | يبقى تاريخ كلمة القوطي جزءًا لا يتجزأ من آلاف السنين التي شهدت الحركات الثقافية المضادة، من الغرباء الغزاة الذين أصبحو ملوكًا إلى الأبراج الشاهقة التي استبدلت الأعمدة الصلبة وصولًا إلى الفنانين الذين عثروا على الجمال في الظلام. |