Size birkaç mektup gönderdim ve telesekreterinize bazı mesajlar bıraktım. | Open Subtitles | أرسلتُ لكِ بعض الخطابات وتركت بعض الرسائل في الآلة المجيبة |
Şoförümü akşam yemeğine gönderdim, çünkü partiden çanlar çalarken ayrılacağımı düşündüm. | Open Subtitles | ارسلت سائقي ليتعشى لأنني ظننت انني سأكون في حفلة عيد ميلادك |
Veri tabanında uyuşan var mı bakmaları için laboratuara gönderdim. | Open Subtitles | و أرسلته على عجل للمُختبر ولم يُطابق أحد في النظام |
Oraya bir takım gönderdim ama onlar ulaşmadan sandalyeye oturmuş bile. | Open Subtitles | لقد أرسلت خلفه فريق وسنمسك به قبل أن تمحو الذاكرة المزروعة |
Bazı mikroorganizma izlerine rastladım ve incelenmesi için laboratuara gönderdim. | Open Subtitles | ووجدت آثاراَ من الكائنات الحية الدقيقة والتي أرسلتها للمعمل للفحص |
Birkaç adamımı oraya gönderdim. Araştırıp bir şeyler bulmaya çalışacaklar. | Open Subtitles | بعثت ببعض الرجال لهناك، إذ سيقومون بالتحرّي وتبيّن ما يمكنهم. |
Sahil güvenliği Dexter'ı araması için gönderdim. Balık tuttuğu yerde değilmiş. | Open Subtitles | أرسلتُ خفر السواحل للبحث عنه، لم يكن موجوداً في بقعة اصطياده |
Asansör boşluklarına bakması için buraya buraya ve buraya adamlar gönderdim. | Open Subtitles | والآن أرسلتُ أشخاصاً ليلقوا نظرةً على فتحات المصاعد هنا.. وهنا وهنا |
Benim. Dinle, sana bir nakliyeden çalınmış bir cep telefonunun SIM numarasını gönderdim. | Open Subtitles | هذه أنا، إسمع، أرسلتُ إليك رقم وحدة تعريف لهاتف نقال من شحنة مسروقة. |
Kızımı okuması için Tokyo'ya gönderdim, ama tek yaptığı şey parti. | Open Subtitles | ارسلت ابنتي إلى طوكيو للكلية وكل ما تفعله هو عمل الحفلات |
Sana, en az 50 mesaj gönderdim. İçlerinden almadığın oldu mu? | Open Subtitles | ارسلت لك, حوالي 50 رساله نصية ألم تحصل على أي منها؟ |
Angie, sana seramik kırıntılarında elde ettiğim, dolgu örneğinin sonuçlarını gönderdim. | Open Subtitles | انجي, لقد ارسلت لك نتائج العينه التي اخذت من شظايا السيراميك. |
Ona bunu yapacağımı söyledikten sonra onu atalarının yanına gönderdim." | Open Subtitles | بعد أن أكدت له اني سأفعل هذا, أرسلته ليلحق بأسلافه. |
Ablanı çok özlediğini düşündüğüm için gönderdim o videoyu. | Open Subtitles | لقد أرسلته فقط لأنّه بدا لي أنّك تشتاقين لأختك كثيرًا |
Birçoğunuza bir e-posta gönderdim. | TED | لقد أرسلت مسبقاً رسالة بالبريد الالكتروني لعدد قليل منكم. |
Çekici gönderdim ve yanan kamyonunu buraya getirdiler. | Open Subtitles | لقد أرسلت ونش إلى الجراج الخاص بك تلك الليلة و قد رفعوا شاحنتك المحروقة |
Herkese gönderdim ama diğer söylediklerim sadece seni büyülemek içindi. | Open Subtitles | أرسلتها للجميع، لكن بقية الأمور هي مخصصة بعناية لك وحدك. |
Hoş bir kartpostal buldum ve ona gönderdim. | Open Subtitles | وجدتُ بطاقة بريدية جميلة . و أرسلتها إليها |
Ben onu önden istasyona gönderdim. Ve şimdi kapıda bir taksi bekliyor. | Open Subtitles | بعثت بها رأسا اٍلى المحطة و هناك تاكسى منتظر بالخارج |
İstihbarat Teşkilâtı'ndaki herkese yaptığım gibi onları sana bilgi olarak gönderdim. | Open Subtitles | أرسلتهم لك كمعلومات، كما فعلت مع بقية من يعملون بإستخبارات الأسلحة |
Sonra annemin prestijli üniversitesinin sayfasına girip sitemin linkini gönderdim. | Open Subtitles | من ثم زرت صفحة جامعة أمي المرموقة وأرسلت لهم العنوان |
Az önce kadınların icabına bakması için gönderdim. Neden gecikti git bak. | Open Subtitles | لقد ارسلته للأعتناء بأمر النساء اذهب و اعرف لماذا تأخر هكذا |
Zarfı yalamak bir günah olsa da, bunlardan 100 tane gönderdim bile. | Open Subtitles | لقد قمت بإرسال حوالي 100 خطاب, بالرغم من أن لعق الخطابات خطيئة, |
Kendini bir şey sanıyorsun. Ben plazma televizyon gönderdim, sen pasta aldın. | Open Subtitles | يعتقد أنك شخصية خاصة أنا أرسلت البلازما وأنت جلبت كعكاً محلّى طبيعي |
Ben de her gazetecinin yapacağı bir şey yaptım: Kendisine bir mektup yazdım, röportaj talebinde bulundum ve mektubu New York'taki kulesine gönderdim. | TED | لذلك فعلت ما كان سيفعله أي صحفي كتبت له رسالة خطيّة طلبت إجراء مقابلة معه، وأرسلتها إلى برجه في نيويورك. |
İyi niyet kartları gönderdim ama teslim edecek kimse gelmedi. | Open Subtitles | كنت سأرسل بطاقة تعزية لكن لا يوجد أي أحد لتوصيلها |
Ve o anda da ilk hatamı yaptım; Onu evine gönderdim. | TED | وذلك عندما قمت بأول خطأ; ارسلتها الى المنزل. |
ben de onlara röntgenini gönderdim. | TED | وقمت بإرسالها مرة اخرى اليهم على لوحات أشعة إكس |