Dr. Rafil Dhafir gibi insanları içeriyor ki, Irak üzerindeki ekonomik yaptırımları çocuklar için medikal destek göndererek ihlal etmiş birisi. | TED | تشمل هذه الفئة أناس أمثال الدكتور رافيل ظافر، الذي انتهك العقوبات الاقتصادية في العراق بإرسال الإمدادات الطبية لفائدة الأطفال الموجودين هناك. |
Çünkü biri fanatik, kültist ve kimbilir kimi göndererek bu operasyonu bozmaya çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما كان هناك شخصا يحاول تدمير العملية برمتها بإرسال هؤلاء المتعصبين و المخايبل إلى هنا |
Tomoka "Mesajı göndererek ölümden kurtul" diye bir mesaj aldı. | Open Subtitles | وصلت (توموكا) رسالة عنوانها: "تفادي الموت يكون بتمرير هذه الرسالة". |
Yani elimizde birbirleriyle saniyede yaklaşık 10 katrilyon atım göndererek haberleşen 100 milyon kadar hücreden oluşan devasa bir ağ var. | TED | و لدينا هذه الشبكة الهائلة من الخلايا التي تتفاعل مع بعضها البعض ، حوالي 100 مليون منهم ، تقوم بارسال نحو 10 كوادريليون من هذه النبضات كل ثانية. |
Eğer işemek için uygun bir zaman değilse beyin dış üretral büzücü kasa başka bir sinyal göndererek buna karşı çıkabilir. | TED | يستطيع الدماغ مواجهة ذلك إذا كان الوقت غير مناسب للتبول عن طريق إرسال إشارة أخرى لاكماش العضلة القابضة الخارجية. |
O insanları o gezegene göndererek bir hata yaptığımızdan korkuyorum. | Open Subtitles | أنا خائف أننا قمنا بخطأ بأرسال هؤلاء الاشخاص الى أسفل على هذا الكوكب |
Az önce onu soruşturduğumu anladı ve beni otel havuzuna göndererek benden kurtulacağını düşünüyor. | Open Subtitles | وهو يحاول أن يبعدني عن ذلك بإرسالي لمسبح الفندق |
Başkanlık Patriot'ların peşine düşüp bizim için asker göndererek... liberal imajına zarar vermek istemez.. | Open Subtitles | سيادة الرئيس لا يمكن تشويه صورته الليبرالية بإرسال قوات امريكية لمطاردة الثوار |
Verdiğin adrese bir helikopter göndererek başla. | Open Subtitles | إبدأ بإرسال مروحية إلى العنوان الذي أعطيتني إياه |
Yardımcı pilotumu dışarı göndererek, yaklaşık 40 yasayı çiğnediğinizi farkındasınızdır. | Open Subtitles | أنت تدرك أنّي بإرسال مساعدي إلى الخارج فقد خرقت 40 قانوناً |
Ön tarafta dikkatini dağıtacağız ve adamları o yönden göndererek kaybı minimuma indireceğiz. | Open Subtitles | يمكننا إنشاء إلهاء في الأمام بإرسال بعض الضبّاط بهذا الطريق وسوف نقلل من الخسائر |
- Anlamıyorum. Bir garsona çikolata göndererek ne yapmaya çalışıyorç | Open Subtitles | لا أفهم , ما الذي تفعله بإرسال شوكولاته للنادل؟ |
Zehirli maddeleri nüfusun çok olduğu yerlerden göndererek kâr ediyorlar. | Open Subtitles | كانوا ينتفعون بإرسال مواد خطرة لمناطق مأهولة |
Mesajı göndererek ölümden kurtul. | Open Subtitles | تفادي الموت يكون بتمرير هذه الرسالة. |
"Mesajı göndererek ölümden kurtul." | Open Subtitles | تفادي الموت يكون بتمرير هذه الرسالة. |
"Mesajı göndererek ölümden kurtul." | Open Subtitles | "تفادي الموت يكون بتمرير هذه الرسالة" |
CIA'yi SD-6'ya göndererek mi? Delirdin mi sen? ! | Open Subtitles | بارسال المخابرات المركزية الى ال*اس دى-6*؟ |
Empire States binasının tepesinden elektrik akımı göndererek düşüncelerimizi kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | عن طريق إرسال تيارات كهربائية من قمة مبنى الولاية الامبراطورية |
Mesaj göndererek bunu yapabilecek bir sorunlumuz mu var yani? | Open Subtitles | لدينا شخص مضطرب يقوم بأرسال رسائل تفعل هذا ؟ |
Beni sana göndererek onlara gerçekten yardım edeceğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | وأعتقد أنهّم يعتقدون بإرسالي فربما تساعدهم حقًا. |
Ama Ryan kendini o şekilde boğunca beyne giden oksijeni kesti, bu da kalbe bir uyarı göndererek yavaşlamasına neden oldu. | Open Subtitles | منع الأوكسجين من الوصول إلى دماغه فأرسل دماغه إشارة عصبية مثبطة للقلب ليبطيء من نبضاته |
Şifreli e-postalar göndererek onun katilini bulmamıza yardımcı olacağını mı düşündün? | Open Subtitles | ظننت إذاً أن بإرسالك رسائل مشفرة سيساعدنا هذا على إيجاد القاتل؟ |
Oğlunu eğitim için Akrepler'e göndererek. | Open Subtitles | عن طريق ارسال الصبي الى العقارب للتدريب |