ويكيبيديا

    "görüşmeyi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المقابلة
        
    • الاجتماع
        
    • مقابلة
        
    • الإجتماع
        
    • مقابلتي
        
    • المكالمة
        
    • مقابلته
        
    • مقابلتنا
        
    • لقائي
        
    • المقابله
        
    • مواعدة
        
    • مقابلتها
        
    • بمقابلة
        
    • المُقابلة
        
    • رؤيتكم
        
    O görüşmeyi ilk kez öldüğü günün sabahında, saat üçte dinledim. TED استمعت لتلك المقابلة للمرة الأولى في الثالثة صباحا، في يوم رحيله.
    Bu görüşmeyi, birkaç şeyi açıklığa kavuşturmak için kabul ettim. Open Subtitles قد وافقت على هذه المقابلة لأننا بحاجة لتوضيح بعض الأمور.
    görüşmeyi senden son yangın davası konusunda bir şey rica etmek için istedim. Open Subtitles لقد طلبت هذا الاجتماع لان لدى خدمه اطلبها منكٍ بشان قضيه حريق الانفجار
    Siyonist Amerikan medyasıyla görüşmeyi neden kabul etmeliymişim? Open Subtitles من فضلك فسر لي لماذا يجب أن أجري مقابلة مع الإعلام الأمريكي الموالي للصهيونية؟
    Bu görüşmeyi kabul etmemin tek sebebinin eşinizin haber departmanımızda spiker olması olduğunun farkındasınız değil mi? Open Subtitles أنت تدرك أن السبب الوحيد لـ هذا الإجتماع هو ان زوجتك تعمل لدينا في قسم الأخبار
    Beni tanımadan benimle görüşmeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Open Subtitles أشكرك لأنك وافقت على مقابلتي دون أن تعرف من أنا.
    Bu görüşmeyi yaptın ve, bana birşey söylemedin. Open Subtitles أنت تعرف أنة كان عليك فور تلقيك هذة المكالمة أن تخبرني
    Bu görüşmeyi de dava dosyasına ekleyip Kraliyet Savcılık Teşkilatı'na ileteceğiz. Open Subtitles سوف نرفع المقابلة في حالة أن ذهبت الملفات إلى وحدة الأدلة
    Evet sanırım bu beşinci duş bana görüşmeyi unutturdu. Open Subtitles نعم , أعتقد أن الدش الخامس أنساني تلك المقابلة
    Onlar bu görüşmeyi istemek için sınırları çok zorladılar. Open Subtitles ولقد قاموا بحالة استثنائية ليطلبوا هذه المقابلة
    Evet, görüşmeyi ciddiye almasına yetecek kadar olmasa da. Open Subtitles أجل , ولكن لم يساعده بما فيه الكفاية ليجعله يتجاوز المقابلة
    Konuşma sürekliydi, ki bu da görüşmeyi konferansın uzantısı yapar. Open Subtitles كانت المحادثة مستمرة مما يجعل هذا الاجتماع بالأساس امتدادا للاجتماع
    Madem görüşmeyi yapmayacaktın, neden beni aramadın? Open Subtitles ،إن لم تتمكن من القدوم إلى الاجتماع لمَ لمْ تتصل بي؟
    Biliyorum, çünkü Güney Afrika cephesiyle görüşmeyi ben ayarladım. Open Subtitles أنا أعرف ذلك لأنني من أعد الاجتماع مع نظيره الجنوب أفريقي
    Foch Paris'in 45 mil kuzeydoğusundaki Compiégne'de demir yolunun sorunsuz kullanıldığı gözden uzak bir ormanda Almanlarla görüşmeyi seçti. Open Subtitles فوش" إختار مقابلة الألمان" في"كومبيان" 45 ميل شمال شرق باريس في غابة معزولة عبر خطّ سكة حديدية يجرى بإنتظام
    Derek'in benden önce çıktığı kadınla görüşmeyi beklerken şaşılacak derecede sakindim. Open Subtitles كنت هادئة جدا وأنا أنتظر مقابلة صديقة ديريك قبلي
    Bu görüşmeyi bölmek durumundayım beyler. Open Subtitles سيتعيّن علي مقاطعة هذه الإجتماع أيها السادة
    Size de söz veriyorum Başkan benimle görüşmeyi kabul edip elimi sıkarsa eğer bu ülkeye gerçek değişim gelecek. Open Subtitles و أعدكم عندمايوافقالرئيسعلى مقابلتي, عندمايوافقعلىمصافحتي,
    görüşmeyi dinlemek istiyorum. CTU teknik desteği sağlayacaktır. Open Subtitles حسناً، أريد أن أستمع لهذا المكالمة عندما تحدث
    Ya onunla görüşmeyi keseceksin yada kendine yaşayacak başka bir yer bulursun. Open Subtitles ستتوقفين عن مقابلته أو ستجدبن مكاناً اخر تبقين فيه
    İlk soygun grubundaki çilingir Charles Briggs bizimle görüşmeyi kabul etti. Open Subtitles تشارلز بريغز, فاتح الاقفال من فريق اللصوص الاصليين وافق على مقابلتنا
    Benimle görüşmeyi kabul etmenden ne kadar memnunum anlatamam Anthony. Open Subtitles ليس بوسعي البدء بإخباركَ كم أنا مسرورٌ "لقبولكَ لقائي "أنتوني
    Hepimiz mükemmel kiracı isteriz ama görüşmeyi uzatmayalım. Open Subtitles انظروا, نحن نريد جميعاً ان نجد المستأجر المثالي بـ 10 آلاف دولار كل ما اطلبه هو الا نطيل المقابله
    Sanırım, diğer erkeklerle görüşmeyi kesmeliyim. Open Subtitles أعتقد أنه علي التوقف عن مواعدة رجال آخرين
    Aslında onunla bu şekilde görüşmeyi seviyorum. Open Subtitles في الواقع ، أحبّ مقابلتها بهذه الطريقة
    Müthiş bir zaman kaybı olduğu için grafikçilerle görüşmeyi deneyeceğim. Open Subtitles إن هذا تضييعٌ هائل للوقت, لذلك سأقوم بمقابلة مسئولي الرسومات.
    Sadece görüşmeyi istediğin gibi ayarladım. Open Subtitles لقد رتًبت المُقابلة فقط بالطريقة التي اردتها
    Hepinize bugün buraya gelmediğiniz benimle bu görüşmeyi yapmadığınız ve çıkarken görünmediğiniz için teşekkür ederim. Open Subtitles أودّ شكركم جميعًا على عدم وجودكم هنا اليوم وعدم إجراءكم هذا الاجتماع معي، وعلى عدم رؤيتكم أثناء خروجكم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد