| En son geceyarısı civarında kız arkadaşıyla kulüpten ayrılırken görülmüş. | Open Subtitles | آخر مره شوهد يغادر الملهى فى منتصف الليل مع صديقته |
| Austin Davies son olarak Pacific Bay Üniversitesi civarında görülmüş. | Open Subtitles | اوستن ديفيد شوهد لآخر مرة ماشيا باتجاه كلية محيط الخليج |
| En son bugün öğlen saatinde okulun içinde zanlıyla beraber görülmüş. | Open Subtitles | شوهدت لآخر مرة داخل المدرسة مع المشتبه به ظهر اليوم تقريبا |
| Senle konuştuktan sonra, Benim gümüş Porsche'um çevrede hızla giderken görülmüş. | Open Subtitles | بعد أن تحدثت معك سياتي البورش الفضي شوهدت تسير مسرعه بالطريق |
| Alışveriş merkezine girerken görülmüş. Buraya kadar. Onu bana ver. | Open Subtitles | لقد تمت رؤيته بالمركز التجاري لقد انتهى الامر أعطها لي |
| En son, bebeğiyle birlikte bir kahve dükkanından çıkarken görülmüş. | Open Subtitles | اخر مرة تمت رؤيتها تغادر محل قهوة مع طفلها الرضيع |
| 4.000 yıl önce görülmüş tapınağın inşa edildiği tarihe denk geliyor. | Open Subtitles | شُوهد مُنذ أربعة ألالاف عام عندما تم بناء المعبد |
| Ned üç gün önce McAlester'ın dükkanında görülmüş. | Open Subtitles | لقد شوهد ند قبل ثلاث ايام في مخزن مكاليستر |
| Bu herif, sarhoş Kolombiya Üniversitesi profesörü ile beraber görülmüş. | Open Subtitles | حسنا.لقد شوهد رفيق أستاذ جامعة كولومبيا الذى تم ضربه |
| Oswald geçen yaz pek çok kez onunla görülmüş. | Open Subtitles | شوهد أوزوالد معه عدة مرات في الصيف الماضي |
| En son gece yarısına doğru kulüpten sevgilisiyle çıkarken görülmüş. | Open Subtitles | هو شوهد خارجا من النادي آخر مرّة مع صديقته حوالي منتصف الليل |
| Ancak dediğine göre erkek arkadaşı, dün gece otelin dışında görülmüş. | Open Subtitles | لكن.. و لكن ان كنت تقول أن صديقها قد شوهد و هو خارج الفندق |
| Dün gece bir adamla barda görülmüş. Bence o dostu. | Open Subtitles | لقد شوهدت البارحة في البار مع رجل, أظن أنه عشيقها |
| Şehirdeki bir bayan garson birkaç dakika önce şerifle arabaya binerken görülmüş. | Open Subtitles | لقد شوهدت نادلة أحد المطاعم وهي تركب سيّارة مع العمدة قبل دقائق |
| Hayır, kendi arabasıyla kasabadan ayrılken görülmüş... işverinin arabasıyla. | Open Subtitles | لا,لقد شوهدت وهي تغادر المدينه في سيارتها بواسطة مديرها |
| Cinayet saatinde Villette'in evinden çıkan bir papaz görülmüş. | Open Subtitles | قسيس تم رؤيته يغادر منزل فاليت فى وقت ارتكاب الجريمة |
| Ayrıca aynı araba hamile kadının öldürüldüğü hastanenin orda görülmüş. | Open Subtitles | نفس السيارة تمت رؤيتها خارج المستشفى حيث قتلت الزوجة الحبلى |
| Canlı olarak en son 10:45'te görülmüş. | Open Subtitles | شُوهد للمرّة الاخيرة على قيد الحياة في الساعة الـ 10: 45. |
| Bir adam onu kampüsten çıkarırken görülmüş. Sarışın bir adam. | Open Subtitles | تمت رؤية رجل يحملها ويخرج من المنزل ، رجل أشقر |
| 1967'nin Ağustos'unda dört tane görülmüş ve bunlardan biri hava tahmin uçağı tarafından onaylanmış. | Open Subtitles | أربع حالات رصد في أغسطس من عام 1967 يشمل ذلك طائرة تابعة لهيئة الأرصاد الوطنيّة |
| Yaklaşık bir saat önce Biergarten'da görülmüş. | Open Subtitles | آخر ظهور له في المطعم قبل أقل من ساعة. |
| Hollands Diep tarafında, abluka yakınında bir cenaze arabası görülmüş. | Open Subtitles | رأوا العربة قريبا من منطقه الحصار في اتجاه الهولاندز ديب |
| Redman en son dün gece yarısı tayınında görülmüş. | Open Subtitles | أخر مرة تم رؤية ريدمان كان منتصف يوم الأمس |
| Aynı üç genç, sonradan onun dairesinden kaçarken görülmüş zaten. Tahminimce lokantadan çıkmışlar onlar da. | Open Subtitles | نفس الرجال الثلاث الذين شوهدوا لاحقاً يفرّون من شقته |
| En son manavın yanında saat 9 civarında görülmüş. | Open Subtitles | آخر من رآها كانت في سوق البقالة في التاسعة مساءً |
| 43 ile 10. Sokak'ta şüpheli görülmüş. | Open Subtitles | المشتبه فيه شوهِد قرب شارع 43 و10. |
| Kornasından garip sesler çıkarıyormuş... ..en son sabah 8:00'de 12. eyalet yolundan kuzeye giderken görülmüş. | Open Subtitles | شُوهدت أخر مرة متجهة شمالاً عند الـ8.00 صباحاً على الطريق 12 بين الولايتين |
| Sinemada en az beş kez yerini değiştirdiği görülmüş. | Open Subtitles | و قد لوحظ أنه قد بدل مقعده أكثر من خمس مرات |