| Bu dış görünümün boyundurluğundan kaçıştı. | Open Subtitles | كما تعلمون، الهروب من هذا الاضطهاد من المظاهر. |
| Aynı zamanda, görünümün nasıl aldatıcı olduğunu, kültürümüzün, bizi nasıl inanmadığımız, hoşlanmadığımız şeyleri söylemeye ve yapmaya ittiğini anlatır. ve Armantrout'un tarzı bizi durdurmaya veya yavaşlatmaya çabalar. | TED | أنها كذلك عن كيف أن المظاهر خداعة، كيف أن ثقافتنا قد تذهب بنا بعيدًا إلى فعل وقول أشياء لا نقصدها أو لا تحبها، والأسلوب الآرمنتراوتي يحاول مساعدتنا على التوقف أو الإبطاء. |
| Sayılır. Benim için fiziksel görünümün bir önemi yok. Anlıyor musun? | Open Subtitles | أحبه فعلاً، المظاهر لا تهمّني. |
| Hatta görünümün onun için önemli olmadığını bile söyledi. | Open Subtitles | بالواقع، قالت إن المظاهر لا تهمّها. |
| görünümün önemi yok mu? | Open Subtitles | قالت إن المظاهر لا تهمّها؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 