Onunla sabah konuştum. Bana defteri gösterdi. Gördüklerinden o kadar etkilenmiş ki, sana kendi göstermek istiyor. | Open Subtitles | لقد كان مبهور بما رآه,وأراد أن يريكى هذا بنفسه |
Gördüklerinden sonra onun için yapabileceğimiz fazla bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء أكثر ممكن أن نفعله لأجله ليس بعد ما قد رآه |
Gördüklerinden etkilenen kral, Destan'ı evlatlık olarak ailesine aldı. | Open Subtitles | إعجاباً بما رآه تبني الملك الفتي داستان كفرد من أسرته |
Gördüklerinden etkilenmeyen Butler daha iyi bir hikâye anlatabileceğini biliyordu. | TED | ﻷنّ ما رأته لم يثر اندهاشها، كانت بتلر واثقةً بأنها تستطيع سرد قصةٍ أفضل. |
Bugün Gördüklerinden sonra, işleri karıştırabilir. Emrin nedir? | Open Subtitles | قد تعقّد الأمور بعدما رأته اليوم، ألديك أوامر؟ |
Gördüklerinden hareketle Kral, Dastan'ı evlât edinerek ailesine kattı. | Open Subtitles | نُقل على حسب ما رآه الملك تبنى "داستن" إلى عائلته. |
Ben de, Gördüklerinden sonra onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | انا فقط, كما تعلم, قلق عليه بسبب ما رآه |
Gördüklerinden hiç söz etmez. | Open Subtitles | لا يتحدث عن ما رآه |
Washington Gölü'nde Gördüklerinden sonra kafayı yedi. | Open Subtitles | (لقد فقد عقله بعد كل شيء رآه عند بحيرة (واشنطن |
Himmler Gördüklerinden memnun olmuştu. | Open Subtitles | هيملر" كان مسروراً مما رآه" |
Ama o odada Gördüklerinden sonra, artık senin New Jersey'de doğmuş bir İngiliz olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | و لكن بعد ما رأته في تلك الغرفة الآن تعتقد أنك بريطاني مولود في نيوجرسي |
Yine de Gördüklerinden hâlâ şüphe mi ediyorsun? | Open Subtitles | ... وعلى الرغم من هذا ألا تزالين تشكين بما رأته عيناكِ؟ |
Eğer Gördüklerinden hoşlanırsa, | Open Subtitles | إذا أحبت ما رأته |