görebildiğiniz gibi az bakım gerektiren Formica masasının bulunduğu yemek odasında oturuyoruz. | Open Subtitles | كما ترون نحن جالسون في حجرة الطعام يزينها طاولة فورمايكا سهلة الاستخدام |
Ve yaklaştığınızda içerisinden atlayabilmeniz için açılabilir, bu resimde görebildiğiniz gibi. | TED | وتستطيع أيضاً التقرب منها ، وستفتح لك مثل البوابة تجعلك تقفز من خلالها كما ترون في هذه الصورة. |
Ve bu senaryoda, Büyük Patlama sadece bir başlangıç değildi, resimde görebildiğiniz gibi bu olay tekrar tekrar gerçekleşiyor. | TED | و في هذا السياق , لم يكن الانفجار الكبير هو البداية كما ترون من الصورة فإن ذلك قد يحدث مرة تلو الأخرى |
Katil, kaçabilmek için bunu bir intihar gibi göstermişti. görebildiğiniz gibi bazılarınız, diğerlerinden daha iyi karşılık verdi. | Open Subtitles | ولكن القاتل انتحر لكي يؤثر ... على القضيه، وكما ترون |
görebildiğiniz gibi ölüm oranları, 1950'lerdeki çatışma başına yıllık 65.000 ölümden bu on yıldaki çatışma başına yıllık 2000 ölüme düşüyor, ki bu haliyle de korkunç. | TED | وكما ترون , معدل الوفيات يهبط من 65,000 قتيل لكل صراع في السنة الواحدة في الخمسينات إلى أقل من 2,000 قتيل لكل صراع في السنة الواحدة في هذا العقد , على الرغم من إنها مروعة . |
Ve görebildiğiniz gibi, sonucu çok etkileyici. | Open Subtitles | وكما ترى النتائج ملحوظة نوعا ما |
Grafikte görebildiğiniz gibi, bu tür bir deliğin oluşma sıklığı, yüksekliğe bağlı olarak, önemli ölçüde artıyor. | TED | كما ترون في الرسم البياني، فإن تواتر هذا النوع من الثقوب يزيد بشكل كبير مع الارتفاع. |
görebildiğiniz gibi, bir Bonobo'nun yürüyüşüyle bir Avustralopitekus'un (tahmini) yürüyüşü arasında pek fazla farklılık yok. | TED | كما ترون لا يوجد الكثير من الفروق، بين طريقة مشي البونوبو والطريقة التي قد يمكن أن يمشي بها الأسترالوبيثين. |
görebildiğiniz gibi, kirli insan çevremiz için en büyük tehditlerden biridir. | Open Subtitles | كما ترون التلوث البشري أحد أكبر التهديدات التي تعاني منها البيئة هنا |
görebildiğiniz gibi, kaburgaların üzerindeki kemik dağılmalarının yönü bize gösteriyor ki, kurban iki kez göğsünden bir kez de dirseğinden vuruldu. | Open Subtitles | كما ترون, اتجاة لانشقاق العظام على اضلاعه يشير الى انه اطلق عليه النار مرتين |
görebildiğiniz gibi merdivenin sonuna, başına, ekstra önlem olarak da ortasına engel yerleştirdim. | Open Subtitles | لذا، كما ترون. لقد قمت بتثبيت بوابة في أعلى الدرج,. في أسفل الدرج، وكإجراء وقائي إضافي،. |
görebildiğiniz gibi, FBI ve iç güvenliğin ikisi de... inceleme yapmaları için buraya çağırıldı. | Open Subtitles | كما ترون ، كلا من الاتحاد الفيدرالي والامن الوطني تم تواجدهم فى المكان |
görebildiğiniz gibi günümüzde hala müze. | Open Subtitles | كما ترون ، اليوم اٍنه لا يزال متحفا |
Yağan yağmurdan da görebildiğiniz gibi bugün bir hayli ıslak geçecek. | Open Subtitles | حسنا كما ترون... معتساقطالأمطار، هذاسيكونجداحمادي |
görebildiğiniz gibi, Justine'in hula hoop yetenekleri film ediliyor. | Open Subtitles | وكما ترون تُصوّرُ (جوستين) وهي تعرض مهاراتُها في "الهيلا هب" |
görebildiğiniz gibi, direk Columbus Circle'ı görüyoruz. | Open Subtitles | وكما ترون نحن نطلُّ على "كولبوس سيركل" |
Ve görebildiğiniz gibi yalnızım. | Open Subtitles | وكما ترون بمفردي! |
görebildiğiniz gibi burası dünya rekorlar müzesi. | Open Subtitles | وكما ترى هذا متحف للارقام العالمية |