göreceksin. Görmek üzere olduğun şey muhtemelen dünyadaki en sıkı korunan sır. | Open Subtitles | سترين,ما أنت على وشك رؤيته ربما يكون أفضل سرّ محفوظ في العالم |
Yarın akşam buraya gelirsen kutunun içinde olan şeyin tam burada durduğunu göreceksin. | Open Subtitles | إذا عدتِ إلى هنا غدًا مساءً سترين ما بداخل هذا الصندوق واقفًا أمامكِ |
Eğer saat 10'dan önce gidebilirsek. Bir delik açtım, onu göreceksin. | Open Subtitles | إذا وصلنا إلى هناك قبل العاشرة سترى , لقد صنعت حفرة |
Birkaç gün içinde her şey çok daha iyi olacak. göreceksin. | Open Subtitles | في غضون عدة أيام, كل شيء سيكون على مايرام سترى ذلك |
Düşünmemeye çalış. göreceksin hepsi geçecek. | Open Subtitles | حاولى ألا تفكرى فى الأمر سوف ترين أنه سيمر |
Ancak bakmaya cesaretin varsa nefesini kesecek olan harika şeyler göreceksin. | Open Subtitles | و إذا كان لديكِ فقط الشجاعة للنظر سترين مُعجزات ستخطِفُ أنفاسكِ |
Şişirme bir habermiş gibi görünüyor, ama araştırmamı incelersen hepsinin doğru olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | الكلام يبدوا كأنه كذب ولكن اذا نظرتي الي بحثي سترين انه كله حقيقي |
Bak göreceksin dönecek. Dönmezse daha iyi. | Open Subtitles | سترين ، ستغير من رأيها وتعود للمنزل وإن لم تفعل فذلك أفضل |
göreceksin, bir ay içinde zıplayıp dansediyor olacaksın. | Open Subtitles | سترين, خلال شهر من الآن ستقفزين و ترقصين مجدداً |
Miranda'da yaşayarak göreceksin şu güzel kalçalarını bütün bir piyade taburuna açmak zorunda kaldığında. | Open Subtitles | ..سترين في ميراندا. عندما يكون من الواجب أن تنشر الأفخاذ الجميلة على كتيبة مشاة |
Bundan böyle çok garip şeyler göreceksin. | Open Subtitles | سترى الكثير من الأشياء الغريبة من الآن فصاعداً |
Bundan böyle çok garip şeyler göreceksin. | Open Subtitles | سترى الكثير من الأشياء الغريبة من الآن فصاعداً |
Senin ve ailemizin hayatının nasıl kolaylaştığını göreceksin. | Open Subtitles | سترى مدى سهولة الحياة بعد هذا لك و لعائلتك |
Birşey değil. Herşeyi yok edecek, bir hata gibi, göreceksin. | Open Subtitles | إنه لا شيء، سوف يمحو كل شيء، كله خطـأ، كما ترين. |
Dağlardaki ilk nergisi göreceksin, değil mi? | Open Subtitles | سوف ترى زهرة النرجس البرى بالخارج على قمة الجبل |
Yukarı Doğu Tarafı'nda biraz daha takıldığında bunu sürekli göreceksin. | Open Subtitles | ابقى بجوار الجانب الشرقي مدة أطول وسترى ذلك طوال الوقت |
Bir gün, uyanacaksın ve sana dertten başka birşey sağlamadığını göreceksin. | Open Subtitles | و ذات يوم ستستيقظ ستجد أنها لم تسبب لك سوى المتاعب |
İzle bak. Her zamanki eşim değil ama göreceksin. | Open Subtitles | انظر ، انها ليست زميلتى المعتادة و لكنك ستري |
Yerinde durup, iyi ve uzunca bir süre bakmalısın ve orada olmadığını göreceksin. | Open Subtitles | يجب أن تقفى على أرض الواقع وتنظرى حولك وسترين أنه لا يوجد شىء |
Riviera'nın nefes kesen manzaralarından birini göreceksin. | Open Subtitles | أنت سَتَرى أحد أكثر المَشاهدِ سَحِراً فى الريفيرا |
Güç'le birlikte çok şeyler göreceksin. Başka yerleri. | Open Subtitles | عبر القوة، هناك أشياء ستراها أماكن أخرى. |
Biz de bunları ilk önce kitaptan okumuştuk, ama... on altı saat içinde gerçeğini göreceksin. | Open Subtitles | هذا جيد جداً أيها الرائد قرأنا هذا كتاب أيضاً لكن بعد حوالي 16 ساعة ستراه بأم عينك |
Vurabilirsen, bir daha ne beni ne de çocuğumu göreceksin. | Open Subtitles | إذا ضربتها ، عندها لن تراني أبداً ولن تري طفلي |
S.S.'lerin birbirlerine çok yakın olduklarını göreceksin. | Open Subtitles | ستعرف ان افراد الأس أس مخلصين لبعضهم البعض |
Merak etme onu öbür dünyada düşündüğünden daha erken göreceksin. | Open Subtitles | لا تقلقي، سترينه على الجانب الآخر أقرب مما تتصورين |
O partiye girdiğimizde diğer insanların bana nasıl baktıklarını göreceksin. | Open Subtitles | عندما ندخل الى تلك الحفلة ستراني من خلال عيون الجميع |