ويكيبيديا

    "göremedim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أرى
        
    • أرَ
        
    • أر
        
    • أراه
        
    • أرك
        
    • أراها
        
    • أره
        
    • أرها
        
    • رؤيتها
        
    • أستطع رؤية
        
    • لم ارى
        
    • أَرى
        
    • أركِ
        
    • أرَه
        
    • ألاحظ
        
    Bu sabah okul için hazırlanan küçük bir kızı göremedim. Open Subtitles لم أرى ابنتك الصغيرة تستعد للذهاب الى المدرسة صباح اليوم.
    Yatak odandaki her şeyi göremedim ama en benzerini yapmaya çalıştım. Open Subtitles لا أرى شيئاً في غرفة نومك هذا ما توقعت حالما أغلق
    Yetenekleri ve yaratıcılıkları ile bilinen şirketleri ziyarete gittiğimde, süper yıldız bile göremedim, çünkü oradaki herkes önemliydi. TED و عندما زرت الشركات المعروفة ببراعتها و إبتكارها، لم أرى أي نجوم، لأن كلهم هناك كانوا مهمين لهم.
    Size bir tehdit olduğunu gösterecek hiç bir işaret göremedim. Open Subtitles لم أرَ أيّةَ إشاراتٍ تدلّ على أنّها تُشكّلُ تهديداً لكِ.
    Efendim, Morgan ve JJ' i gördüm ama Emily' i göremedim. Open Subtitles سيدي لقد رأيت مورغان و جي جي لكنني لم أر إيميلي
    Temizlikçi de böyle demişti ama onu bir daha göremedim. Open Subtitles هذا ما قالُه البواب ، ولم أراه يفعل هذا مطلقاً
    Fakat bunu daha önce göremedim, birisi bana onun kilolu olduğunu söyleyene kadar. TED ولم يكن بمقدوري أن أرى ذلك من قبل، حتى أخبرني شخص ما أن القائد العزيز هو مجرد شخص بَديـن.
    Çitten içeri girdim... ve kesilecek odun aradım ama hiçbir şey göremedim. Open Subtitles لذا , دخلت إلى المنزل وبحثت عن بعض الحطب لكى أشعلة لكننى لم أرى شيئاً
    Çitten içeri girdim... ve kesilecek odun aradım ama hiçbir şey göremedim. Open Subtitles لذا , دخلت إلى المنزل وبحثت عن بعض الحطب لكى أشعلة لكننى لم أرى شيئاً
    Evet, aptal bir kızım, çünkü senin korku dolu bir kalbi olan bir ödlek olduğunu daha önce göremedim. Open Subtitles نعم أنا فتاه ساذجه لأننى لم أرى بوضوح أنك لست أكثر من جبان ذو قلب ملئ بالخوف
    Ama şu ana değin gerçek bir kanıt göremedim. Open Subtitles لكن ليس بعد أن أرى الدليل على وجودهم هنا.
    Çok iyi göremedim ama, hissettiklerim inanılmazdı. Open Subtitles لم أستطع أن أرى جيدأً لكن ما شعرت به كان مذهلاً
    Pek iyi göremedim, çünkü çok karanlıktı. Open Subtitles لم أرى الأمر جيداً لأنها كانت عتمة نوعاً ما
    Çok fazla kötü şey gördüm. Ama geleceğimi hiç göremedim. Open Subtitles ورأيت الكثير من الأشياء السيئة ولكن لم أرَ المستقبل أبداً
    Ben ise hiçbir parçasını, seninde dediğin gibi, bu dünyaya ait olduğunu göremedim. Open Subtitles ‫لم أرَ جزءاً من والدي ولم يكن محكوماً ‫بهذا العالم على حد تعبيرك
    Sadece gölgesiydi. Tam göremedim ama bu çoğu şeyi açıklığa kavuşturur. Open Subtitles كان ظله فلم أر ما حدث جيداً لكن هذا يفسر الكثير
    Sana, çok hızlı gittiği için onu göremedim demiştim ya. Open Subtitles لقد أخبرتك أنني لم أستطيع أن أراه بسبب السرعة التي كنا نسير عليها , حقا؟
    Herkes senin hızlı ve güçlü olduğunu söylüyor. Dün gece göremedim. Open Subtitles الجميع يقول بأنك سريع وقوي جداَ ولكني لم أرك كذلك ليلة البارحة
    - Virajı alıyordum. - Hiç göremedim... Acelem vardı. Open Subtitles انا حتى لم أراها فقد كان انتباهى مشغولا يا ألهى كنت ستموت
    Mezuniyetini göremedim ama şimdi sen üniversiteye gidiyorsun. TED هنا للأبد. لم أره يتخرج، وأنت ستدرس الجامعة.
    Beni alışverişe götürmüştü ve onu bir daha hiç göremedim. Open Subtitles أخذتني إلى المركز التجاري ولم أرها ثانية منذ ذلك الحين
    Kızımı hiç göremedim, henüz 15'imdeydim. Open Subtitles لم أستطع رؤيتها. لقد كنت في الخامسة عشر.
    Kadının tülü vardı, Bu nedenle yüzünü göremedim. Open Subtitles الإمرأة كانت تلبس حجاب لذا لم أستطع رؤية وجهها
    İşler bir uygarlığa ait ne bir alet edevat ne de bir işaret göremedim. Open Subtitles انا لم ارى اى ادوات او اشارات لحضارة رسمية.
    -Alan ve Tintin mi? -Bunu göremedim ben Open Subtitles أنا لا أَرى بان هذا سيحدث انت لا تعتقد بهذا
    - Bu yüzden geldim zaten. Ayrılırken seni teknede göremedim. Open Subtitles هذا سبب مجيئي لأنني لم أركِ على متنها حين غادر
    Sana arkandan yanaştı ve ben... Ben her şey için çok geç olana kadar göremedim. Open Subtitles إذ جاءك من الوراء، ولم أرَه إلّا بعد فوات الأوان.
    Ama ben bunu göremedim. Open Subtitles لكنّي لم ألاحظ ذلك، سيدي، لماذا عقلي ليس حادّاً مثلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد