ويكيبيديا

    "göremeyecek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يرى
        
    • لترى
        
    • ليرى
        
    • يستطيع رؤية
        
    • يستطيعوا رؤيتي
        
    • يتمكن من رؤيتك
        
    • لن يراها
        
    Oedipus bir çakalın ya da sfenksin itaatinin ötesini göremeyecek. Open Subtitles أوديب لن يرى ما بعد طاعة جاكال أو أبو الهول.
    Çok şey yaşadı. Babasını yeni kaybetti. Annesini bir daha göremeyecek. Open Subtitles لقد مر بالكثير , لقد مات والده ولن يرى امه مجدداً
    Eğer biri geceleyin ormana bakarsa tek bir ışık göremeyecek. Open Subtitles في الليل لو ينظر أحدهم عبر الغابة لن يرى ضوء واحد.
    Ben değişiyorum ve sen bunu göremeyecek kadar aptalsın. Open Subtitles إنني اتحول وأنتَ غبيٌ جداً لترى هذا التحول
    Ama ilk seçtiği erkek bütün bunları göremeyecek kadar uzakta. Open Subtitles لكن ذكرها الأول المعترَف به ليس بمقربة ليرى كل هذا،
    Büyük Efendi kötü kaleye girerse, Gurgi bir daha arkadaşını göremeyecek. Open Subtitles لو ذهب سيدي إلى القلعة الشريرة جارجي المسكين لن يرى صديقه مرة أخرى
    Bunun içinden artık göremeyecek sanırım. Open Subtitles يبدو أنه لا يمكنه أن يرى الأمر على أية حال
    Bu da, benim iznim olmaksızın çocukları göremeyecek, anlamına geliyor. Open Subtitles و هذا يعنى أنه لن يرى الأطفال إلا لو سمحت أنا بذلك
    Şüphesiz ki, bu ülke ikinci yüzyılı göremeyecek. Open Subtitles عدم ارتكاب الخطأ ، فهذا البلد لن يرى القرن التالي أبداً
    Onu yakalayacağız ve gün ışığını bir daha göremeyecek çünkü onu bir odaya tıkacağım odayı da uzaya fırlatacağım. Open Subtitles سوف نقبض عليه وحينها لن يرى ضوء الشمس مرة اخرى لاننى سوف اضعة فى حجرة
    Neden önünde kendinizi savunmak yok göremeyecek kör. Open Subtitles لماذا تدافع عن نفسك أمام أحد أعمى ولا يرى
    Biliyorum, çünkü onu daha yukarı yükselttirme gibi zekice bir planım var. ...böylece lokantanızı kimse göremeyecek. Open Subtitles لأنني لدّي خُطة ذكية لأزيد من عدد الزوار لذا، لا أحد يرى لمطعمك.
    Gözümün içine baktın ve ikinci dönemini göremeyecek dedin.. Open Subtitles نظرت في عيني وقلت أنه لن يرى فترة رئاسية ثانية
    İstediğim şeyi bana verene kadar büyücü bir daha şapkasını asla göremeyecek. Open Subtitles وما لمْ يعطِني ما أريد فلن يرى المشعوذ قبّعته ثانية
    Onu bulduğumda o kadar derin bir çukura gömeceğim ki bir daha asla gün ışığı göremeyecek. Open Subtitles عندما أجده, سوف أقوم بدفنه في حفرة عميقة جداً,سوف لن يرى ضوء النهار أبداً
    Bir haftaya kalmaz ölecek. Muhtemelen karaya çıktığımızı göremeyecek. Open Subtitles سيموت خلال أسبوع، الراجح أنّه لن يرى اليابسة مجددًا.
    Bana bir şey olursa, o hiç bir şeyi göremeyecek. Open Subtitles وإذا حدث أي شيء لي انه لن يرى اي شيئ منه
    Kızın ölümünü göremeyecek olman çok yazık olacak. Open Subtitles مما يجعله مؤسف جدا ذلك انك لن تكون في الارجاء لترى ما حدث لها
    Onun bunu göremeyecek olması büyük bir utanç. Open Subtitles إنّه أمر مُؤسف أنّها لن تكون حيّة لترى حدوث ذلك.
    Ama Tanrı şahidim olsun ki bunu yapan herif mahkeme yüzünü bile göremeyecek. Open Subtitles أقسم بالرب ، الرجل الذي فعل هذا لن يعيش ليرى قاعة المحكمة
    boşver sen onu. geleceğin süper starını göremeyecek kadar sarhoş. Open Subtitles لا تأبه له، إنه سكران لدرجة أنه لا يستطيع رؤية نجم المستقبل
    Buraya kim taşınırsa beni göremeyecek. Open Subtitles أيا كان من سيأتي بعدكم لن يستطيعوا رؤيتي
    Kocanız sizi göremeyecek olsa bile her ziyaret gününde geldi. Open Subtitles لقد جاء زوجك فى كل أيام الزيارة حتى حين لم يتمكن من رؤيتك
    Kitabı okumazsan, ne yazık ki kimse bu hareketi bu sene göremeyecek. Open Subtitles من المؤسف أنه لن يراها أحد هذا العام إن لم تقرأ الكتاب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد