Kapatmalıyım. Biliyorsun, Görev çağırıyor. | Open Subtitles | يجب عليّ الذهاب الآن، كما تعرف، نداء الواجب. |
Özel toplantınızı bölmek istemezdim ama Görev çağırıyor. | Open Subtitles | أكره اعتراض الاجتماع السري ولكن نداء الواجب |
Keşke oturup bunun üzerinden geçebilseydik ama Görev çağırıyor. | Open Subtitles | كنت أود أن أجلس هنا و أتابع ما يحدث ، و لكن نداء الواجب |
Çok kötü! Burası güzel ve sıcak. Ama Görev çağırıyor! | Open Subtitles | يا للأسف , ان المكان هنا دافئ و لطيف لكن الواجب ينادي |
Görev çağırıyor. | Open Subtitles | الواجب يناديني. |
İhtiyacın olursa diye. Görev çağırıyor. | Open Subtitles | كل شىء سيكون على مايرام نداء الواجب |
Üzgünüm millet ama Görev çağırıyor. | Open Subtitles | اعذروني يا قوم، لكنه نداء الواجب |
Üzgünüm. Görev çağırıyor. | Open Subtitles | آسفة ، إنه نداء الواجب |
Affedersin. Görev çağırıyor. | Open Subtitles | آسفه نداء الواجب |
Görev çağırıyor. İzninizle, hemen dönerim. | Open Subtitles | نداء الواجب سوف اعود حالا |
Affedersin. Görev çağırıyor. | Open Subtitles | لا بأس نداء الواجب |
Yani Adalet Birliği ayarlayacak. Görev çağırıyor. | Open Subtitles | الفريق سيفعل , نداء الواجب |
Görev çağırıyor, ahbap. | Open Subtitles | نداء الواجب يا صديقي |
Görev çağırıyor. | Open Subtitles | اه، نداء الواجب. |
Mystic Falls'u daha iyi bir sebep için bırakayım dedim ama Görev çağırıyor. | Open Subtitles | أملتُ أن أغادر (ميستك فولز) للأبد لكنّه نداء الواجب |
Sanırım Görev çağırıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا نداء الواجب |
Bayan Ryan bunu size vermemi istedi. Görev çağırıyor. | Open Subtitles | السيد ريان سألني أن أعطيك هذا الواجب ينادي |
Hayâl kırıklığına uğrattığım için üzgünüm dostum ama Görev çağırıyor. | Open Subtitles | آسف لتخييب ظنك يا صديقي لكن الواجب ينادي |
Affedersin. Görev çağırıyor. | Open Subtitles | عذراً، الواجب يناديني |
Hepinizden özür dilerim. Görev çağırıyor. | Open Subtitles | المعذرة من فضلكم الواجب ينادينى |
Kabalık etmek istemem ama Görev çağırıyor. | Open Subtitles | آسف ، لا اقصد أن اكون وقحا ..أنا فقط نداءات الواجب |