"görevde" - ترجمة من تركي إلى عربي

• مهمة
• المهمة
• الخدمة
• مهمّة
• المهمه
• الواجب
• مهمه
• المهمات
• بمهمة
• المهمّة
• مُهمة
• مناوبة
• مهمتنا
• بالمهمة
• الخدمه

Aslında bugün, bilimsel bir görevde ona eşlik etmeni umuyordum.
فى الحقيقة كنت أتمنى ان ترافقيه الليلة فى مهمة علمية

Bu benim için bir görevde ilk takım kaptanlığıydı ve şimdi anladım...
هذه المرة الأولى التي أقود فيها مهمة كقائد فرقة وأنا أتفهم الآن

Evet, ama gözetleme işi değildi. Bu görevde gözetleme gerekmiyor.
لكن ليس فى مراقبة هذه المهمة لا تحتاج إلى مراقبة

Antenleriyle koklarlar ve birbiriyle etkileşimde antenlerini kullanırlar, böylece bir karınca anteniyle diğerine dokunduğunda örnek olarak, diğer karıncayla aynı yuvayı paylaşıp paylaşmadığını veya diğer karıncanın hangi görevde bulunduğunu anlayabilir.
يشمون عن طريق قرون الاستشعار، ويتواصلون عن طريق قرون الاستشعار، فعندما تلامس النملة نملةً أخرى بقرونها، تستطيع أن تحدد مثلًا، إذا ما كانت من نفس العش وماهي المهمة التي تقوم بها.

Körfez Savaşı'nda aktif görevde bulunmak istediğini ve geri çevrildiğini de biliyorum.
وكذلك أدرك بأنّكِ تقدّمتِ بطلب الخدمة الفعليّة أثناء حرب الخليج وقوبل بالرفض.

Sayısız adamı ve gemiyi sonucu olmayan bir görevde kurban edeceğiz.
نحن سنضحي عدد لايحصى من الرجال و المركبات على مهمة فاشلة

Kendini kutsal görevde sanan aşağılık bir heriften daha tehlikeli ne olabilir?
لا يوجد شئ أكثر خطورة من احمق يظن أنه في مهمة مقدسة

Elimizde henüz detaylar yok ama onun etkilendiğini düşünüyoruz görevde karşılaştığı bir şeyden.
ولكننا نعتقد أنه قد تم التأثير عليه بـ.. شيء ما خلال مهمة أجل.

Kızım bana yasadışı bir görevde bazı adamlarının öldürüldüğünü söyledi.
قالت إن بعض رجالك لقوا حتفهم في مهمة غير شرعية.

Tarihte ilk kez bu rakip örgütler bir görevde birlikte çalışıyorlar.
للمرة الأولى في تاريخهم عملت هذه الوكالات المتنافسة معاً في مهمة

Bir görevde bütün paramı riske atmak gibi bir şeyler mi düşüneceksin?
أتقصدين الطريقة التي فكرنا بها بأن نخاطر بكل مالي فى مهمة واحدة؟

Hayır, hayır, aslında gerçekten bu zor görevde size iyi şanslar dilemek istedim
لا، لا، حقا، أنا أريد فعلا أن أتمنى لك الحظ في هذه المهمة الصعبة.

Aslında maymun, yaklaşık 700 uygulama denemesinde görevde ustalaştı.
القرد أتقن المهمة بالفعل في خلال حوالي 700 محاولة.

görevde harcananları görünce şaşıracaksın.
ستتفاجأ بكمية التآكل والتلف الذى يحدث فى المهمة

Bu tecrübeyi kullanma zamanı gelince, Bu görevde yer almak istiyorum. - Janet sana katılıyor mu?
حينما يأتي الوقت لاستعمال هذه الخبرة سوف أقود هذه المهمة

Askeriye de onu aktif görevde tutmuş ve şu an yaralı askerler için bir hastaneyi yönetiyor.
استعان به الجيش في الخدمة الفعلية، وهو الآن يدير مستشفى للجنود الجرحى.

Sanırım şerif ayrıldığına göre, bu gece sen görevde olacaksın? Öyle mi?
أعتقد أنه مع رحيل المأمور ستكون فى الخدمة الليلة , أليس كذلك ؟

Lehçeye bakarak insanların hangi görevde çalıştıklarını anlar hâle geldim.
فأستطيع أن أعرف على أي مهمّة عملت من لكنتك المريخية.

Bu yüzden bu görevde yer almayacak.
لهجوم من حبار البحر و لم تتمكن من إكمال المهمه

Orada görevde memurlarımız var. Sizinle ilgileneceklerdir.
هناك جائنا الضباط لتأدية الواجب وسيهتمّون بكِ

Ailesi, savaş departmanından onun savaşı kazanmak için çok önemli bir görevde kahraman olarak öldüğünü söyleyen bir telgraf alacaktı.
عائلته تلقت برقيه من وزارة الحربيه تقول انه مات كبطل في مهمه سوف تساعدنا علي كسب الحرب

Ama nasıl bir gizli görevde işe yaramaz bir kağıt parçasıyla uğraşılır?
لكن أي نوع من أسرار المهمات الحكومية تستطيع صحفية مخترقة أن تجدها؟

Onun, önemli bir görevde olduğuna dair bir hissim var. Haklı mıyım?
لدى شعور أنها بمهمة بالغة الأهمية فى هذه اللحظة هل أنا محق فى هذا ؟

Ekibin öncü uçuş yazılımını geliştirmesine liderlik etmişti, bu yüzden bu görevde hataya yer olmadığını biliyordu.
إذ قادت الفريق لتطوير النظام البرمجي المميز الموجود في المركبة، وكانت تعلم أنّه لا مجال للخطأ في هذه المهمّة.

- Belki gizli görevde olan gizli ajanlar.
رُبما إنهم وُكلاء في مُهمة سرية.

- Bugün yedek görevde.
لديه مناوبة اليوم

50 yıllık eski bir bilgisayar modemi ve görevde kullanmadığımız bir frekansa sahip.
انه على تردد لم نستخدمه منذ خمسينعاما وهذا التردد لا نستخدمه فى مهمتنا

Fakat, son görevde, daha önce hiç görmediğim bir Amerikalı daha vardı.
ولكن بالمهمة الأخيرة كان هناك رجل آخر أمريكي لم أره من قبل.

Benimle ilgisi yok. görevde değildim.
ليلة أمس لم تكن لي علاقة بها لقد كنت خارج الخدمه