ويكيبيديا

    "görmüştür" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رأى
        
    • رأت
        
    • رآه
        
    • شهد
        
    • رآها
        
    • رأتها
        
    • رأه
        
    • رآني
        
    • رَأى
        
    • رأتني
        
    • رأها
        
    • شاهدها
        
    Ama o hep etrafta dolaşırdı. Mutlaka her şeyi görmüştür. Open Subtitles لكنه كان متوجداً هناك دائماً لابد أنه رأى الأمر برمته
    Kendisine sessiz kalması söylendiyse ya bir şeyler biliyordur ya da görmüştür. Open Subtitles حقيقة بأنه اُخبر بالتزام الصمت يعني أنّه يعرف شيئا أو رأى شيئا
    Herkes dışarıda bir ofis binasının dışında derbeder halde, kötü beslenmiş, bir şeyler mırıldanan veya kendi kendine bağıran evsiz bir insan görmüştür. TED فقد رأى الجميع رجلاً في الشارع غير مهذب، وربما بسوء تغذية، يقف خارج مبنى وهو يتمتم بنفسه أو يصرخ.
    Şey, düşündüm de, belki gerçekten dışarıda birini görmüştür. Open Subtitles حسناً, أدركت أنّها ربما قد رأت شخصاً ما في الواقع هناك
    - Bir şey yok. Boş. - Belki kaçarken biri görmüştür. Open Subtitles لا شئ هناك, انه فارغ ربما هناك من رآه وهو يهرب
    Yani daha fazla yerle, daha fazla zaman var. Bu biraz şakaya benziyor, ancak bazılarınız belki bunu görmüştür. TED إذاً بمساحة أكبر، تحصل على مزيد من الوقت، هذه مجرد مزحة، ولكن ربما رأى البعض منكم ذلك.
    Mutlaka her şeyi görmüştür. Open Subtitles لكنه كان متوجداً هناك دائماً لابد أنه رأى الأمر برمته
    Belki de ellerinin 10-2 yönünden kaydığını görmüştür. Open Subtitles ربما رأى يديك تنزلق لفترة وجيزة من موقع 10 و 02: 00.
    Fakat, Einstein, Newtonun teorisinde büyük bir problem olduğunu görmüştür Open Subtitles ولكن إينشتين رأى مشكلة كبيرة فى نظرية نيوتن
    Belki mavi bir ıstakoz profesörün kutuyu nereye sakladığını görmüştür. Open Subtitles كما تعرف, ربما السلطعون الأزرق رأى المكان الذي أخفي فيه البروفيسور الصندوق
    Şu kapının dışında basın mensupları beni bekliyor. Dün gece burada bulunan birileri bir şeyler görmüştür. Open Subtitles لديّ الصحافة تطرق الأبواب بالخارج أحدهم كان هنا البارحة و رأى شيئاً
    Yarın onunla konuşabiliriz. Belki bir şey görmüştür. Open Subtitles يُمكننا التّحدث إليه غدًا، لربّما رأى شيئًا ما.
    Aranızda kim bunca parayı bir arada görmüştür? Open Subtitles من منكم على الأطلاق قد رأى هذه الكمية من المال ؟
    Delillere ulaşıp kurbanlara neler olduğunu ilk elden görmüştür. Open Subtitles سوف تكون رأت أدلة القضية و رأت مباشرة ما فعله بالضحايا
    Belki birisi bir şey görmüştür. Open Subtitles للتحدث مع بعض الأطفال ربما رأت إحداهن شيئاً
    - Otobüs duraklarını kontrol et. Belki biri onu otobüse binerken görmüştür. Open Subtitles تفقد محطة الأتوبيس لعل أحد رآه يصعد أو ينزل
    Bu mutfak kaç krep görmüştür sence? Open Subtitles فكيف العديد من الفطائر رأيك شهد هذا المطبخ؟
    İçinizden biri onu partide, eve giderken ya da bir arabaya binerken görmüştür belki. Open Subtitles ربما أحد منكم رآها بعد الحفلة في طريقها إلى المنزل أو ركبت إحدى السيارات
    Televizyonda veya internette reklâmını görmüştür. Open Subtitles ربما رأتها بإعلانات التلفاز أو على الإنترنت
    İnsanlar her zaman gelir ve gider, oradaki biri onu mutlaka görmüştür. Open Subtitles الناس يخرجون و يدخلون دائما لذلك يمكن لأحدهم أن يكون قد رأه
    Beni işerken gördün. Beni sadece dostlarım işerken görmüştür. Open Subtitles أنّك رأيتني أتبول ولا أعرف هناك أحد من أصدقائي رآني أفعل ذلك.
    Ayrıca odadaki tüm fotoğrafları da görmüştür. Open Subtitles و لا بدَّ وأنْة رَأى كُلّ الصورِ الموجودة في الغرفةِ.
    Belki o beni aynı yerde görmüştür, ama ben onu tanımıyorum! Open Subtitles ربّما رأتني في نفس المبنى لكنّي لا اعرفها
    Bir dakkika. Belki başka biri onu görmüştür. Open Subtitles دقيقة من فضلك، ربما رأها احداً هنا
    Başkası görmüştür belki. Open Subtitles حسنا ربما شخص أخر شاهدها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد